Bin Bahane
" Bana dillen dillendikçe, çünkü senin dillerin gece yarısı zifiri göğe kandiller indiriyor."
Bazen şiir doluyor içim yazamıyorum hatta Ya peltekleşirse diye sözüm Anlamını bilmediğim dillerde türküler dinliyorum Mana arıyorum bulduğum an sen dönüyorsun eve . Bir çocuk gibi zamanla alışıyorum buna... "Bana dön yüzünü , senin kirpiklerini susuz kentlerde kırkikindi bekleyen toprak gibi bekliyorum Ey kadın akşamları gülümse sabahları gülümse öğlenleri gülümse ilkindileri gülümse geceleri gülümse Günde beş vakit kimi cennet ister kimi cehennem Bana seni gerek seni... Çünkü şehrin kimsesiz çocuklarına anlatacak güzel şeyler biriktirmem gerek " Bir öykü birikiyor ellerimde aldığım soluğun ortasına bağdaş kurmuş oturuyor soluğun Çıkmıyor nefesim çıt çıkarmıyorum yakalandım zülfün ipine Derdest edilişime mutlu olacağım hiç gelmezdi aklıma Ne güzel susuyorum şimdi sana bir bilsen... "Sizle başlayıp senle biten her günün çetelesini tutuyorum Bu günde bir mucizeye gebe bozkır diye not düşülüyor deftere Senin ellerinin zamana her dokunuşu beni bana ilgisiz kılıyor. Ey gökyüzünün orta yerinde durmuş gökkuşağı dokuyan kadın Bana sabahları sevmeyi öğret " Yazılmamışı aramak için düştüm ben bu yola Sesler anlatırlar seni sana Anlatsınlar Ben anlatamayışlarımla da güzel buluyorum seni Bulmak için de değil aslında artık kalmak için... Anahtarı unutulmuş apartman kapılarını beraber seyredebilir miyiz senle sen balkona çık. "Bu bitmesi istenmeyen bahar yeli . Gövdem Gövdemde dallarım sana yeşeriyor Kuşlar göç ediyor o bahar bahçelerden omuzlarına . Ey bu bilinmez sarhoşluğun müsebbibi kuruyan derelerime yağmur ol Bizi yeşeren bir orman eyle köklerin köklerime dalların dallarıma değiyor sessizce Tende bir ateş tin kavruluyor Ellerin sebep buna, sorumluluğunu al ellerinin Ben kadim bir dokunuşu yazıya döken bir kalem cızırtısıyım sadece. Dillen Dellen Yan Kavrulsun köşkü yüreğinin küllen Zerren zerreme karışsın doğuracaktır elbet gülüşün bir anka..." Hadi yeni bir şey deneyelim seslerin demeyelim gözlerin ellerin saçların tenin demeyelim Çoğalmaz mı sanki şiir bunlarsız çoğalır elbet. Bir kırlangıç üşüyüşü bir vapur iki simit üç martı deniz aşırı bir seyahat Git o şehirlere kadın güzelliğini vur gün görmemiş alfabelere Keşfettiysen anlamını sözlerimin hadi sabahlardan konuşalım Saatin yedi buçuğundan sekiz otuzuna... " Böyle ince ince içerine çekilirken soluğum istemem adının bilindiğini . Bul bin bahane öp beni Saatlerden konuştuğunuz şu sabah durup durup birbirimize çevirelim gözlerimizi. " |
2
3
4
5
6
........
1000
bahanem oldu ama yine de bazen insan sevmeye doyamıyor ki!
Kalbin her bir atışı kadar, ta ki o kalp durana dek kaç bahane ediyorsa işte sen hesap et, kirpiklerinden başla saymaya, bedenindeki tüm tüyleri de ekle şimdi bu hesaba, yıldızları sayalım sonra tek tek( hepsi gülüşüne benziyor ya ondan), kabaca bir hesap etsek.... Olmadı yine de az kalıyor sevmek ve öpmekle ilgili şeylere bu toplam...
Bana sonsuzluğu ver, balkondan seyredeceğim!
Sevgilerimle....