Pencereden Seyr
Siyah bulutlar beyaz damlalar
Kara yazı ak beniz Her şey gün görmüş kadar sıcak Meltem eser suskunluk bozulur Tahta pencereme kilit vursa deli rüzgar Kırbaç yiyen kısrak kadar dişli Müslüman bileklerdeki tunç gibi sağlam Denizlere sürsem atımı Ah yadigarı yeniden yad eyleyerek Söylenmemiş duaları Adına giz diye hecelesem Sunaklara konsa kelebekler Sabırsız anneler çamaşır kuyruğuna girse Çam kokulu ağaçlar ıslatsa kuş yüreğimi Viran bağlarda örsem saçının lülesini Alnımın terini siler gibi Ruhum kaçsa şu dağların burçlarına Vadiden kelimeler ardı sıra Şu çömleğin kokusu Kiremit damlarda kar yortusu Serçeleri gıdıklasa ellerim Sevgiyle yoğrulmuş bedenim Biraz tebessüme ihtiyacı var Tramway dediğin öyle Laleli’den değil Can evimden ruhunun dehlizlerine Gitmeli ve gidecektir Tüm şairlere manifesto Islık çalar gibi şiir mi yazılır? Haydi kısalım ellerimizle gözlerimizi Bakalım güneşe aya ve yıldızlara Kağıtlara sürülsün kurşun kalemler Elalem ne der demeden sevelim komşu kızını Hayat ahşap penceremden damlayan su Kokusu biriktikçe eritir ruhumu Tozlu diplerinde nice ömür tortusu Alır gider beni uzak diyarlara... |