Ahlak Manifestosu
Ökçeli baykuş misali kara bir alın yazısı
Gurbet türkülerinden koparak gelmiş analar Beynel ahlak bir dünyada Geçmişi özlemek post modern saplantı ! Kireç kokusuna uyanmadığımız için Körpe ve yalın bir dünyayı algılıyoruz Ayaklarımız batağın içinde Batağın üstü sırra kadem basan Masmavi bir rüya Eğil toprağa bir düş tohumu ek Kaç milyon insan gidecek ? Seher vaktini görmeden Güneşi izlemeden Yaşanılır bir dünya mı bu ? Petrol rafinerisinden bir damla Kuş kanadına koymak gibi Yalan yalan her şey iftira Dostluğu ısıtacak bir ceket bile kalmadı Işın denilen her söz gibi Bir elektirik dalgasından Öteye geçmiyor aşk Bana firavundan bahseden hikayeler Dedemden kalma yarık bir balta Geceyi kusar gibi uyuduğum O sedir şoseler Nadir bir hayatın antikası artık Kaybedilen bir çağda zafer kazanmak Gözlerini görüp elini tutmak gibi Kalbini ıslatamıyorsa yağmurlarım Neyim kalmış artık ? Vagon kelimesinden öteye Trenler bile artık sevda taşımıyor Sükut eden binlerce fotoğraf-insan Eşe dosta gösterilecek kareler peşinde Halbuki aşıklar diyarı anadolunun Çeşmelerinden kopan fırtınaları Uğruna bin yıl beklenen iffeti Kim sözüne katık ediyor ? Romantik bir akşam için kalkıyor kadehler Roman kahramanı öldüğü günden beri Figüranlar oynuyor aşkı sevdayı Macera-perest sözünden anlamsızlık çıkarırım Perest olduğumuz o kadar nefsani hisler varken Şaşı olmuş bir enkazda asılı saat gibiyim Nerede duracağını bilmeyen ve... Sürekli ilerleyen Gidiş yok oluştu eskiden Bir dere kenarına yazma düşerse Uzaklara yolculuk başlar Bir daha dönmemek üzere Kilit ne kadar yabancıydı oysa Evlere değil dillere vurulurdu Şimdi gıybet sokağı numara onda Sebil olmuş ağız kenarına Bana başak tanesini öpen bir gelin lazım Şöyle yoğura yoğura anadoluyu Küheylanlar doğura doğura yolu Arşınlarken nimet kokan bir ten gibi Nerdeeee ? Hakkını kaybetmek için yaratılmış bir dünyada Hak ararken çıkmaza giren insan Giderek konumunu ve kimliğini örtüyor Girdabın sessiz sularına... Bir glakson çalıyor Kapı aralanıyor Ve namus bekçisi gibi ortaya Avaz avaz yanan Boş laflarıyla kuleler yapan Kudümsüz nice ayak basıyor Toprağa... Bir ahlak yasasına ihtiyaç var mı bilmem Kim olursa olsun Diliyle hasat etmedikten sonra Bedenini ve emelini Orağıyla ayağını parçalayan Acemi delikanlı olmaktan vazgeçemeyecektir ! Hastane kuyruğundaki soğuk bile Bir simit almaya mecali olmayan Yorgun bakışlarıyla Ağır bir ölümü bekleyen Kemikten ibaret bir toprak hamuru Donduramaz ! Namus ve ar en güzel ilhamdır Yaşamak için Dilsiz bir şeytan olma yolunda ilerlerken Maziyi övme bana kardeşim ! Çünkü sen mazide olsan bile Berbat edeceksin her şeyi Perest olmuş bir insan Parayla tanıştığından beri Dünyayı harcamayı düşündü hep Beni bir kapı aralığında Yalnız oku emrine biat etmiş Eli tesbih tutan Şükürden gayrı emeli olmayan İki namaz vaktine dünyalar sığdıran Biraz ceviz biraz meşe kokulu Alın terindeki tuzu Öptüğüm dedemin Hatırasına bırakın Boğazım şişsin şiir okumaktan Radyonun maviliğinde olayım Özlemlerimi geri verin bana Post modern ritüelleriniz dibine batsın ! |
Duyguların anlatımı ve anlamı güzel şiirde...
Kutlarım...
............................................... Saygı ve selamlar..