İNKÂR DA BİR ÇEŞİT TASDİKTİR
Hep müspetten olmaz ya, menfîden de olmalı
Bil ki inkâr da tasdik, tasdikse zâten tasdik. “Var” olana yok denir, “yok”a yok demek batıl Bil ki inkâr da tasdik, tasdikse zâten tasdik. Elbette ki bizleri, O’na yâr eden vardır Hak edene öyle ki, nârı; nâr eden vardır İbretle bak etrâfa, varı var eden vardır Bil ki inkâr da tasdik, tasdikse zâten tasdik. Cehennemi kim görse, feryât eder bağırır Yanlış yola saptın mı, şer şerleri doğurur? “Eserden müessire”, O varlığın çağırır! (*) Bil ki inkâr da tasdik, tasdikse zâten tasdik. Doğru yolu gösterdi, inne/cine ol nebî Birden tâbi oldular, kadın, erkek ve sabî Küfre Hakk’ı tanıtmak, köre renk târif gibi Bil ki inkâr da tasdik, tasdikse zâten tasdik. Îmânı olmayanın, ameli boşa gider Bu dünya sonsuz olsa, onlar nefsini güder Kim gözünü kaparsa, gündüzü gece eder Bil ki inkâr da tasdik, tasdikse zâten tasdik. Ne olur yüce Rabbim, Habîb’ine eyle yâr Dünya dediğin ne ki, ana karnından da dar Kör güneşi görmezse, güneşin ne suçu var? Bil ki inkâr da tasdik, tasdikse zâten tasdik. Hanifi KARA (*) Eserden Müessire: Yaratılmıştan Yaratan’a… |
kelimenin tam anlamıyla mükemmel
iletişim kurmuş şair yüreği
ne bir eksik ne bir fazla duygu yüklü
dizelerinizi beğeniyle okuyorum
kutlarım başarılarınızın devamını