MISRALARDA BEKLİYOR
Aşk denilen bu duygu, zavallı yüreğimde
Bitmeyen umut oldu, mısralarda bekliyor Şimdi soğuk gölgedir, gülüşün çerağımda Bitap, yorgun, yüreğim, ara sıra tekliyor Cehennem oldu hayat, yanlış hesap yapalı Artık yaşayan ölü, fırsatları tepeli Prangalı yüreğim, tüm aşklara kapalı Ecel gelip kalbimi, çaktırmadan yokluyor Dudaktan düşen sözler, diken olup batıyor Söyler misin, nazlı yâr, altında ne yatıyor Oysa bu benim derdim, bana zaten yetiyor Bitmeyen hüzünlere, birde hasret ekliyor Masallar da yaşadık, kalbin ritmi vururken Nasıl tutuldum sana, taze bir fidan iken Bir gün kızıl bir gülsün, diğer gün ise diken Bu tutarsız hallerin, inan beni şokluyor Gördüğüm andan beri, cayır cayır yandığım Adımı tesbih gibi, binlerce kez andığım Her şeylerden sakınıp, gözünden kıskandığım Benim nazlı gülümü, şimdi kimler kokluyor Şeyda bülbül misali, sevenin ah-ı zârda Niye visal görülmez, kış sonrası, baharda Özgür, çavlan saçların, savrulurken rüzgarda Uslanmayan o gönlün, benden neler saklıyor Hazan olur her aşkın, son baharda, güzünde Mecnun olurmuş yürek, çölde Leyla izinde Sanki gönül avcısı, sadağı omuzunda Lüzumsuz’u av görüp, bakıp bakıp, okluyor Sadık DAĞDEVİREN Aşık Lüzumsuz ETEK YAZILARI ÇERAĞ: Mum, kandil, lamba vb. ışık veren araç, çırağ. ÇAVLAN: Şelale ŞEYDA: Deli, Mecnun, aşkı yüzünden aklını yitiren AH-I ZAR: Ağlayan, inleyen SADAK: Ok torbası |