ELİF'E SON SERENADEn güzel uykuda son buldu bu rüya Elif. En güzel şarkılar yazılırken suya Elif. Titredi gönlümün teli başını eğerken, Saçların nehir gibi döküldü avucuma. Bir nazar ettin ki; binbir nazara değerken, Küstüm çölümde beni yaralayan avcıma. Beyaz sayfasına katran damladı kirinden. Vazgeç Mecnun’u ağlatan Leyla kibirinden. Hani sürecekti bu aşk her dem güya Elif. *** Sesin bir mısra boyu kadar ıraktı Elif. Gözlerin beni aşka mecbur bıraktı Elif. Kalmadı geçmediğim gün senin sokağını, Bir anım bile olmadı resmini öpmemiş. Kahrın örümcekleri bir bir ördü ağını, Bir cümlen olmadı ki sesine gül sepmemiş. Kapandı bir bir kapılar, çekildi süngüler. Bakışlarında bir mahkum idamına güler. Gözlerin ölümden önceki duraktı Elif. *** Uğruna nice aşığın canı yitti Elif. Yüzün şiirimdeki en hoş beyitti Elif. Her devrik kitapta biraz sen okunuyorsun, Her mürekkepten sen akıyorsun damla damla. Elinle nasıl da kalbime dokunuyorsun, Her dokunuşunda biraz öldüğümü anla. Ateşe meftun kalbimin sönmekti kusuru, Ya ertele kıyametimi, ya üfle Sur’u. Yaşadığımız hayal başka boyuttu Elif. *** Gönül seni görünce başını eğdi Elif. Sırma saçları parmak ucuna değdi Elif. Şimdi bilmem hangi aşığın kanlı dilinde, Kimseye duyurmadığı o mukaddes sırsın. İçimde yanan eski zamanlar kandilinde, Çizgisine ulaşamadığım bir asırsın. Bir lafza söylesen, çıldırır içimde umman. Çöker yer, bozulur pusu, devrilir asuman Aramızda duran kaya değil, dağdı Elif. *** Sana bir hevesle serden geçip geldim Elif. Ruhun tutuştuğu yerden geçip geldim Elif. Kırsan da kalemimi, gözlerim hala afta. Umudu tesbihime boncuk boncuk eklerim. Rüzgarlar eserken başımda, kuşlar tavafta. Belki bir kış günü bana dönmeni beklerim. Yenildi şehrimin fatihi, yıkıldı kaleler. Soldu renk renk asude açmış sarı laleler. Güllerin yandığı kordan geçip geldim Elif. *** Gergefe nakış nakış işlenir adın Elif. Sana bayram bağışladım, anlamadın Elif. Sen henüz sevdanın ezgisini dinlemedin, Ağlamadın geceleri hıçkıra hıçkıra. Yavrusunu yitirmiş can gibi inlemedin, Geçmedin aynalardan camları kıra kıra. Semavi aşk nedir yanmadıkça bilemezsin. Bin yıl geçse hüznün izlerini silemezsin. Sökülmüş yarama ayrılık yamadın Elif. |