sıcacık bir selamdı ağıttı taşa yazılmış telaştı mavzer mavzer incecik yivinden fırlamış
yedi tepeden sessizce akmış...
dayanamazsınız baksanız uçsuz bucaksız bakışlarına en özleyendi kan kırmızı gelinciği kollarına...
en çok çıkandı dağlara en çok kavgaya tutuşandı yanandı en çok zerdüş ateşi en çok tutandı gidenlerin yasını
en alıngandı boğazında düğüm düğüm en deli borandı bu sefer de İstanbul...
sis çökmüş duman inmiş zifos bir de serin hava sorma gitsin çakalın çakala kardeşliği yok. oradan buradan derken konuşmaktan yorulur mu insan yorulduk dehşet çoğaldı apansız türküler iç içeydik pir kimdi sultan kim abdalı darağacına asmışlar. muhbiri en son kim görmüş öldürürken vicdanının sesini kara gecede...
bu ara seni senden çok soran yok...
ben seni eski günlerinden bilirim kitapların kurdu bile alleme cıhan...
hadi uzun bir söylev çek bana boy boy insanlar geçsin üzerinden ölüsü boş dirisi beş para etmez harelerinden
kız kulesi sırtında güneş gölgenin saçları savruluyor rüzgarda simsiyah... eski mor gibi üst üste geldikçe renkler çoğalacak
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
çerağan... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
çerağan... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.