ZEHİR GELSE YÂR ELİNDEN FEME
Zehir gelse yâr elinden feme, bebe besler gibi
Nehir olsa bu zehirden, iksir olur “Kevser” gibi; Ger içsem bu nehri birden, eyler belki keser gibi… Susuzluğumu derinden kesmez ama “Kevser” gibi; Belki içsem “Kevser”inden, havuzundan içer gibi, “Kevser”i de kesmez birden, halvetinden içer gibi… En hûşe içki halvetmiş tâ kendiylen içer gibi En cûşeli er içermiş tâ kendinden geçer gibi O dem tek yâri seçermiş, yâri onu seçer gibi Seçilen seçkin güzelmiş, dahası yok beşer gibi En hûşe hâller işlermiş, bahâsı çok işler gibi; Bu ise hep aşk-meşk imiş, tasası yok işler gibi… Ol hâlvet ile bul devlet, olma ehl-i veyl’ler gibi Ehl-i veyl hâli nedâmet, bağırır âh eyler gibi! Âh içinde nice hasret…! Çekerler “Keşke…” ler gibi. Nefsin iyice hadam et, kes, kır, adam et er gibi Hiçbir beter nâ beter -hayret-…! nefs denen beter gibi Etmedi bir keder nâmert, halvetinden eder gibi. Bu cesed mübtelâ imiş her hâle lacka yer gibi, İlelebed müntevâ imiş dilden rûha fener gibi; Müebbed müstevâ imiş dil arşı, aşka yer gibi Muhabbet muhtevâ imiş her karışı, aşk eder gibi; Muhammed Mustafa imiş ilk başı, başla… der gibi(s.a.s.) Çün ümmet mürtefâ imiş, Arş’tan çıkıp gider gibi… Varan, cennet diyârında hayret üzre gezer gibi… İçen, havuz civârında avuç avuç içer gibi… Can müebbed ayarında, cânândan gayriyi neyler gibi, Habîb-i Ahmed civârında seyr-i cânân eyler gibi; Ol sen fenâ fî yâr’ında, hiç olmamış erler gibi, Olur iken ol yârinle hâlvet içre eyler gibi. ALİ be…! Aşk meyi bu mey, kılmaz seni seker gibi, Olur her nefesin bir ney, çıkar zikr-i seher gibi; Seher gibi esmez bir şey, eser cennetten eser gibi, Gelir yerinden peyderpey; akseder ses seker gibi; Duyanlar kardeş-ağabey olur, olur şeker gibi!... Aşk ne mübarek şey be, hey…!.. Çekmek yok, aşk çeker gibi! Aşktan gayrisi hep acı, mübârek aşk, şeker gibi! |
Kutlarım…
Söze çok yakısan duygu ve sevgi, ikisi bir arada siir olmus gönüllerde...
.................................. Saygı ve Selamlar..