OLMÊYO (Muğla-Fethiye şivesi ile…)
Nızıman bi şiir yazem desem, olmêyo…
Kâfiyesi oluyo, mânâsı olmêyo; Mânâsı oluyo, kâfiyesi olmêyo; İkisi olsa, ben olmêyon; olmen varên… Yeter ki muhabbet ôsun; …Başkı türlü olmêyo. İlham-milham ilâzımmış; öğlü dêyolla… İlhamı annadık da, milham ne? Dêyolla; Gâri aşk-meşk oldêğni heral bilmêyolla; İstê bilsinne, istê bilmesinne-vâsınna… Bilmesinne-vâsınna emme u zumandı olmêyo Kimsile annımêyo benim merâmımı; Geçêken gayvıdan, veriyom selâmımı, Laflarlasa, ne diyêm dêken kelâmımı, Almêyolla selâmımı; almasınna vâsınna… Canım sıkılıyo emme bi şeğ demek olmêyo. Misal, her defineci her yeri gazseğdi…! Her göödeği yeri gazan, defini bulseğdi…! Her defini bulan da, her yere satseğdi…! Antika dandika düşerdi. Eee… N’olurdu? N’olcek…? Nalbant sarraf olurdu; emme olmêyo. Aşk ilâzım en başta tabi aşk; Yaa, annaa…! Nêmilâzım deme, öylü yazıyo yazanna; Öylü arıyo ki sözcük arıyanna…! Öylü arıyo ki…! Sevsi, bilivêcek… Bilincidi yazıvecek emme, olmêyo. Aşka ne hâcet..? Söz çok, deyip de ganmasın; Öğlü, aşkın kanunu olur haa sanmasın! Böğlü, şaşkın kanunu olur haa, annasın! “Boylü mariyottu kanunu”ysa azdıran, Aşkın kanunudur yazdıran. Başkı türlü olmêyo. Nêmişim? Köylêmişim… ôsun… annêyom ya…! Şöylü-böylü yazıyomuşum…! ôsun... seviyom ya…! Âğzımı ne gelîse gêsin. Hep dêyom ya…! Dêyom ki, seviyom işte, n’olcêse ôsun… Olmecese olmasın deyom emme: U da olmêyo. ALİ şiir yazarmış dêyolla; nah yaza; Nâh yazmaz! Dêyolla bu sefer de, âh yaza; Âh yazmaz; gâh yaza-gâh yazmaz ama Şâh(!) yaza; Bazen Pâdişâh, bazen âdi şâh yaza; yazsın vâsın… Sonuçtu yazıyo ya… Çünkü yazmazsı olmêyo. |