İTİNA İLE...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Tevazu yüklü bir makam, aşkın küpeştesinde Doğurgan bir özlem Devasa hürmeti Rabbin Aşka hicap yükleyen de bir esinti Rotası mavinin Dipçiğine aşık şehir ve kadın Dipsiz kuyuda solan nilüfer Bir başkaldırının daha dolmuşken miadı. Şimdi öykündüğün her hikmeti yok bil, yolcu! İçindeki izdihama da çektiğin rest ile Çömel dizlerine dizelerin: Sen ki; Payidar kılacağın elbette bir ukde Ve zanların teşhir ettiği Haznesinde yüreğin Yandan çarklı tüm vazgeçişler Tohuma kaçan hasretin boyunduruğunda Çöken dibe illa ki değil tortu Belki o çözelti içindeki imlerin dansı. Yol yorgunu düşler Ve sevgi fukarası o kayıp izleklerle Düşmüş hitabesi umudun Bir dilimde daha kayboldu pastanın tadı Muteber yenilgi Koyu da bir bardak kahve. Şekersiz elemin şekerli izafiyeti Haşmetli ne de olsa her bir öğreti: Babadan atadan yadigar Şehrin yobazları Şiirleri kundaklayan bir manifesto olsa olsa Şaibeli iksirinde İçmediğin elemin de her yudumu Şanlı benlik, Şaşalı özgürlük Gözden düşen bunca hecenin de içi mi karardı? Ve bir methiye daha ısrarla soldu Gül kurusu akşamın patikasında Metazori bir ölümden de tırsak İçinde kaybolduğun ihalede Israrlı bir rüzgar Ve istikrarlı adımların Yol yakınken arşınladığın matemi de Terk etmenin zamanı. Ehli beyit sevdadan uzanan Rabbine Zemherilerde üşümeyi bile unutan yetim bir serçe Sadece sığındığı bir sıcak nefes Anne tadında ve adında derinden bir iç çekiş Kurban verilmiş her yeni güne Sığamazken yere göğe. Refüze edilen teninde mavinin, Bir gökdelen yangını adeta Azımsanan son şiir. Yalpalayan nidaların eseri ve de esiri İtina ile ölünür, diyebilmenin meali: Hem öyle böyle de değil: Derinlerde boğulduğun Görülmüş şey mi sunumunda ömrün… Devasa bir Tanrı şiirlerin yazılmayan hutbesi Ve açık ara farkla kıyaslarken rahmeti Ölüden bozma göğün Önemsiz tanığı belki de şehrin Bir deryalarda süzüldüğün Belki de kanıksanası varlığının kayıp istikameti. Şebeke sisteminde bir araz mı da hislerin Sondan başa saydığın ellerinde Kayıp parmakları harflerin. Mevzu bahis ölümse En alasından ısmarladığım bir hutbe Tanıklığı varsa yoksa elemin Bu ne cüret, diyenlere bir istişare. Temenniler vakıfsa hürmete bir de tapılası Merhametin sure tadındaki iklimi Seyrinde ölümün Ömre mi delalet bunca imge Seğiren göz bebeklerinde her yıkıcı darbenin Kutsanmak Allah katında hece hece. Ürkünç bir coğrafyayaymış meğer yalnızlık: Aşkın ibaresi de taşkın yüreğin emsalsizliği: İtina ile yazılan her şiir Darağacında asılı dizelerin ihmali Gönül gözünde sepet sepet umudun ihlali Söylenmedik ne kaldıysa geriye. Okşarken yüreğini gök kubbenin Zehirli kelimelerden arınan yüreğim: Katıksız izdivacı hüzünle Aşk mertebesinde elediğin sanrıların geçidi. Şimdini mimle, sevgili Yarından da kesmeden umudu Dününe öykündüğünden midir ne? Yalansız seyreden üzünçleri saf ruhunun. Pekişen bir ihanet bir de kâhinlerin cinneti Sandık sandık ölü diyezlerin Aşkla sınavı dilinde tevekkül yüreğinde tefekkür Mızrabı kırık olsa bile gönül sazının Azımsanmayacak bunca duyguyu katık yaptığın O geçimsiz toz bulutu Hani demlendiğin; Hani dertlendiğin Bir buse kondururken alnına şiirin Helalim, demekten yorgun olsa bile Yüreğini ısıtan mazlumun Saf tuttuğu kıble. |
Azımsanmayacak bunca duyguyu katık yaptığın"
Baştan sona şiir !
Yürekten Kutlarım, Değerli Çamlısoy.
Saygılarımla.