ZİNCİRLERİM...Elleri Tanrının, yorgun düşlerin pervazında Bir yorgan adeta İçimi ağırlayan beyitlerin tevekkül yüklü doğamdaki Mahcubiyeti ve Zincirlerim, sevgili: Aşk’ın kıyama durduğunun da rüştü. Bir avuç içi ülküm bir de Süklüm püklüm düşlerim Yakan ağıtlar kadar da ağırdan aldığım Hayatın güftesini yazmaya dair her gün. Öykündüğüm İlahi Aşkın telaşı ile Savrulduğum Nota nota İşlerken iklimleri İki büklüm değil de geçip giden ömrüm Boz bir sevinç; Şehla bir yorgunluk; Elası gözlerimde hırpani kıvılcımlar İçimle tezat âlemin havsalasında Düşümden düşen dünler. Haykıramadığım sadece yazmaya durduğum; Ar bildiğim ve anmadığım ölümlüler Gıyabında resmimle reşit bir yaşta Aşka hicap duyan efkârlı bakışlar. Gömülü işte mutluluğum çok derine hem de Sapkın mizaçlardan uzak durmak adına Sığındığım Huda’dan asla ayrı kalamadığım; Bir göğün bir de Her öğün şiirde yaftalansam da tam takır ruhun Küpeştesi o derin hüzün. Yalandan sevdalar Yalancı, sözüm ona bakir aşklar Bir de yükümlü iken sevgiye Aşkı Rahman bilip teyakkuzda hezeyan Sil baştan ömür Yongası örtünün Saklı mabedimde Sanrı yüklü cehaletin Arzı endam eden yankısı Kavrulan ümitlerin sefasına yenik düştüğüm. Her cefalı şiiri yudum yudum içip Ölümüne sözlendiğim rüyalarım: Bir tekne ki içi su alan; Bir rahle aşkın nizamı; Bir sancı ölüm sonrası doğumla tezat Aykırı fıtratların Sürüklendiği başıboş beyitler Ve boz bulutlarda fink atan hayaller Sorarken kim için; Aslında yüreğin şühedası için için. |
Şiirinizi okudum beğendim ve yorum yaptım, siz de yapar mısınız?..
....................................Saygı ve selamlar.