KAN AĞLIYORMUŞSUN
KAN AĞLIYORMUŞSUN
Israrla ille de gitmek mi istiyorsun hadi durma topla tasını tarağını küfende biriktirdiğin günahlarınla git gidebildiğince uzaklara yüreğinde eğreti duran aşkla güzergahın doğru olsa bile varış noktan cehennemdir bilirim sen ki sevgiden yoksun büyüdün sen ki ihanetten devşirilmiş aşklar yaşadın sığınırsın merhametine katline ferman çıkardığın aşkların sahi nasıl da gözlerinin içi parlamıştı “ben nice adamlar öldürdüm” “nice ölüler taşıyorum içimde” diye ve gittin ertesi gündü hemen uğradım o mezarlığa boş mezarların içinden arşa ulaşan çığlıklar çarparak yüreğinin duvarlarına yankılandı yüreğimde içimde yarattığım bir meleğin nasıl da bir kevaşe olduğunu öğrendiğimde yıkılmıştım zaten ben gözlerden uzak kuytu bir köşede dikenler arasında kazdığın mezarı da gördüm en karanlığından bir cehennem istemsizce olsun dedim olsun o ki içinde bana bir mezar kazmış o ki aşka değil ihanete inanmış öyleyse bütün günahlarımın ağırlığıyla gömülmeliyim görsün ki cehennemi yaşamak ölüm değil yürekte sancılarla tertemiz bir aşkın ağırlığını ebediyen taşımaktır cehennem derken örtüldü üstüm acelece ve tavanı delinmişçesine mezarımın kan damladı üzerime meğer kan ağlıyormuşsun gittiğin günden beri Efkan ÖTGÜN |