Ben manzara, sen manzara, o manzara; Hep manzara…
Dalmış manzara nazara, ama kendi de manzara
Bunca manzara, kazâra gelmemiştir bu hazara,
Ki, hazarda yükü yükleyip, hazır olmak çün pazara…

Ama gel, gör, bak! Hemen kurulmuş pazar hazara
Hazar, pazar için mi? Bak, uğradılar zarara;
Hazar, yük yüklenen bir dâr; hiç değer verme bu dâra
Hazara hiç kurma pazar, kavuşamazsın dîdâra.

Hızlan gayri, vakit yakın, debreş sık-sık, ara-ara…
Hazırlan gayri pazara, kavuşmak için dîdâra
Dîdâr içindir bu pazar; insan seçilir dîdâra
Seçilmek için dîdâra, gelinmez bir daha bu dâra.

Kurulmaz bir daha pazar; duyurulur bu, hazara
Manzara derdinde hazar, olduğu halde manzara
Hep hakikate kıl nazar, geçerken bak bir mezara…
Hazırlan sen de azar azar, varmak için o pazara.

ALİ, sen de hazırlan ha, gidilecek o pazara
Yakındır pazar bu dâra; bak, uğrama o zarara
Düşünme sonra kara kara; sen, var hazırlan bu ara
Gitmemek için o nâra, aşkı ile var o yâra.