ÇOK OLUP ÖLSEMHazırlasam diyorum çantamı, İçine koysam yaralı yüreğimi. Hüzünlerimi, dertlerimi koysam, Yollar yerine getirse gereğini… Başka dünyalara götürse yollar, Çiyanla yılanla sürgün olsa adım. Sınırlarına saygılı her varlığın, Ninnisi gibi çalsa türküleri sazım. Tokat atmayı bilmeyen gezegenler, Sadece sevmeyi bilen ellerimiz. Ölümü utandırsa yaşadıklarımız, Geçmişe yanmasa gelen günlerimiz. İnsanların içinde insanlar yalnız, Aramıyor kimseler kayıplarını. Çirkinlikler damla gibi kusursuz, Mezatlarda satıyor herkes ayıplarını. Yaşamak kar tanesi gibi bulanık, Her insanın önünde bir sanal sofra. Yaradan eşit dağıtsa da her şeyi, Açgözlü insanlar insana safra. Hazırlasam diyorum çantamı, İçini doldursam, altını delsem. Bir hırka bir lokma, bir can feri su, Bir düş yolunda düşüp çok olup ta ölsem… şuayipodabasi… 17.12.2016/KEPEZ/Çanakkale |
Çok.....
Çok şeyler gitti....
Çok şeyler gitti aslında benden,
Çok şeyler götürdün çekipte giderken,
Tarifi imkansız olan umutlarımı,
Anlatısı izahsız olan duygularımı,
Sana anlatamadıklarımı,
Acı acı yutkunuşlarımı,
İçime sarıp sakladıklarımı,
Aslında çok şey gitti benden,
İçimde ben eksilirken,
İçinde sen olan yarınlarımı,
Artık olmayanlarımı,
Aslında çok şey gitti benden...
Senden önce olan,
Senden sonra kalan...
Şiirinizi... şiirimle selamladım...saygılar