Yıllara yaslanıp, kırık bir aynada,
Ağarmış saçlarını tek tek saydın mı?
Yorgun yüzüne bakıp hiç ağlamadan,
Geçmişte suçlarını tek tek saydın mı?
*
Bir kuş yavrusu besledin mi elinle?
Kaç insanı güldürdün tatlı dilinle?
Kaç mendil çürüttün gözyaşı selinde?
Varlıklı hiçlerini tek tek saydın mı?
*
Hiç kanadı yanık kelebek gördün mü?
Böcekler misali hiç koza ördün mü?
Gönül yarasına hiç merhem sürdün mü?
Acının uçlarını tek tek saydın mı?
*
Toprağa indirip birini gömdün mü?
Sende o bedenle birlikte öldün mü?
Yoksa ağlar gibi sinsice güldün mü?
Timsah gözyaşlarını tek tek saydın mı?
*
İyiyle kötüyü yaşayıp bildin mi?
Kötüleri atıp yürekten sildin mi?
Bir dertli gönüle sessizce girdin mi?
Gönlünün izlerini tek tek saydın mı?
*
Günü ezip yarına bel bağladın mı?
Kendi haline bakıp ta ağladın mı?
Yüreğini yaralarla dağladın mı?
Ağladığın günleri tek tek saydın mı?
*
Kırılmış bir dalda çiçeğe baktın mı?
Son kibritini öylesine yaktın mı?
Yoksa ODABAŞI gibilerden bıktın mı?
Göçüp giden yılları tek tek saydın mı?

Şuayipodabasi…
13.08.2018/Kepez/Çanakkale