-11-
"- Hocam Yasam yasaklamış."
"- Bana ne!"
"- Ama ’Türküm, doğruyum, çalışkanım!’ diyormuş."
"- Sana ne!"
"- Laik bir TÜRKİYE’yi savunuyormuş."
"- Deme be!" demiş Nasılettin Hoca,(*)
kadıya gitmiş şikayetçi olmaya.

-12-
Nasılettn Hoca
1.inci Akıllılık Şurası’nda;
"- Bir turşunun fiatı nedir biliyormusunuz?"
Diye sormuş.
Cevap tabiki; "- Bilmiyoruz!" olmuş;
"- Bilmiyorsanız neyi anlatayım ben size?"
İnmiş kürsüden gitmiş evine.

2.nci Akıllılık Şurası’nda yine
Nasılettin Hoca aynı soruyu sormuş.
Cevap; "- Evet biliyoruz!" olmuş;
"- Biliyorsanız niçin anlatayım size?"
Demiş gitmiş evine.

3.üncü Akıllılık Şurası’nda halk
gelmiş bu sefer toplantıya anlaşarak.
Aynı soru, ama ayrı bır cevap;
"- Biliyoruz!" demiş yarısı,
"- Bilmiyoruz!" demiş gayrısı;
"- Bilenler bilmiyenlere anlatsın!" demiş yine,
inmiş kürsüden gittmiş evine.

4.ncü Akıllılık Şurası’nda,
halk artık kararlı.
Yine kürsüde Nasılettin Hoca;
"- Nedir bir turşunun fiatı?"
Halk bağırmış;"- Anlat bize bildiğini!"
"- Bakın!" demiş;
"- Bildiniz hiçbirşey bilmediğimi,
başlamışsınız akıllanmaya!"
Kürsüden İnmiş
hiçbirşey söylemeden
evine gitmiş.

-13-
Bir seçimde Nasılettin Hoca
çıkacakmış halk huzuruna.
Önünde bir kapı varmış,
hem basık, hemde darmış.
Ya başını eğip halkın huzuruna girecek
yada...
-kıssadan hisse bu ya-
kıçın geri çekip gidecek.

(*) Orhan Veli Kanık’ın EŞŞEĞİN SÖZÜ Şiir kitabından esinlenerek yazılmıştır. Üstadın dışında hiç kimsenin asla ve asla alınmaya hakları yoktur.