0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
182
Okunma
“Biz, her sözü ile Türkiye’yi tehdit eden Trump’ın sırtımızı sıvazladığını düşünüp ve “Suriye bizden sorulur” diyerek, yeni Osmanlıcılık düşlerine dalarken olanlara bakın!
TÜRKİYESİZ SURİYE TOPLANTISI
Beş ülke (Quint) ve AB, Roma’da, Suriye için toplandılar. Türkiye’yi davet etmediler. “Quint’in olağan toplantısına bizi neden davet etsinler?” züğürt tesellisini unutun. Quint, o günün beşlisi; bugünün Suriye’si de o günün Suriye’si değil. Uluslararası ilişkilerde “taşeron”a, ne yapacağı tebliğ edilir. Taşeronla müzakere edilmez!
Hemen arkasından, Arap ve Ortadoğu ülkeleri, Suudi Arabistan’da toplandılar. Bu kez Türkiye davetliydi. Davetliydi de Suriye geçici yönetiminin dışişleri bakanı dahil Arap ülkeleri önce kendi aralarında toplandılar, sonra Türkiye’yi salona aldılar. Türkiye’ye, “Yerini bil!” dediler. Diplomaside bir mesaj ancak bu kadar açıklıkla verilebilir. Amaç sadece mesaj vermek değil tabii.
Uluslararası ilişkilerin en temel kurallarını hiçe sayar, bir terör örgütüyle işbirliği içinde Suriye’de yönetimi devirdiğinizi; gelecekte de bu ülkenin iç işlerine karışmaya devam edeceğinizi, alışılmamış ve en olmadık açıklamalar ve buluşmalarla göstermeye kalkarsanız, yüzyıllara dayanan korkuları canlandırırsınız. Radikal İslamcı bir Suriye yönetiminin sizi rahatsız etmeyeceğini böylesine vurgularsanız, ABD ve AB’nin hatta Rusya’nın kaşları kalkar. Onları, size karşı önlem almaya, size Suriye’de ancak uygun görecekleri ölçüde hareket özgürlüğü tanımaya yönlendirirsiniz. Hele de politikanız İsrail’in işine yaramışsa Arap ülkeleri daha da rahatsız olurlar ve sizi dışarıda tutmaya çalışırlar. Olan da budur.
Türkiye’nin Suriye’de beklentilerinin gerçekleşmeyeceği; Suriye’nin imarı konusunda ortaya çıkacak fırsatlardan yararlanmasının da büyük ölçüde engelleneceği anlaşılıyor. Özal politikaları ile Irak’ta ve Libya’da büyük yüklenicilik projelerini kaybettiğimizi, şirketlerimizin makine parkını bile zor kurtardığımızı unutmayalım.
TÜRKİYE NE KAZANDI?
Türkiye’nin kazancı! 1999 yılında çözülmüş olandan daha vahim bir “Kürt sorunu”dur. Üstelik bu sorunun arkasındaki güç olan ABD’nin seçilmiş başkanı, görevdeki dışişleri bakanı, ABD Senatosu’nun etkili isimlerinden gelen açıklamalar, Suriye’deki PKK/PYD/YPG terörü sorununun çözümünün Türkiye’nin elinde olmadığına işaret etmektedir. Suriye’deki Kürt oluşumunun devam edeceği, ABD ve İsrail’in hatta İngiltere, Fransa ve Almanya’nın bu konudaki tutumunda bir değişiklik olmayacağı da görülüyor. Türkiye, Irak’tan sonra Suriye’de de yaratılan bir Kürt yönetimi gerçekliğinin daha da özendireceği, cesaretlendireceği bir “ayrılıkçı etnik Kürt milliyetçiliği” sorunu ile her zamankinden daha da güçlü biçimde karşı karşıyadır.“ (Sayın Yazar Ahmet Süha Umar’ın 15 Ocak 2025 Çarşamba günü Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınladığı SURİYE BATAKLIĞI VE KÜRT SORUNU adlı köşe yazısıdır.)
Dostumun dostu Suriye
İthalat Gümrüğü’nü katlamış 5 misline!
Tabiki kendi ülke çıkarların koruyacaklar,
tabiki ekonomilerine sahip çıkacaklar!
Bizse Sığınmacı’ları yıllarca bağrımıza bastık,
-ucuza çalıştırdık-
ve her 3 seçimide de
iktidarda kaldık onların oyları ile
AMMMA;
“Ben seni besledim ve korudum(!) diye,
hangi baba ipotek koyar oğluna?
Komşumuzla “12 tarafsız Ada” hesaplaşması” varmış,
Yunanistan asker ve İsrail Füzeleri yığarmış...
Hepsi safsata, göz boyaması, ayak oyunu ve aldatmaca...
Her ikimizde NATO üyesi iken,
kimse müsade etmez zaten
birbirimize saldırmaya,
AMMMA;
Böylece yeni bir Özerk Kürt Devleti Fikri doğdu,()
Türkiye İsrail ile sınır komşusu oldu,
gelde karşı çık bakalım şimdi Amerika’ya.....
Hedef zaten Büyük Ortadoğu Projesi;
Saddam gitti, Kaddafi gitti, Esad gitti,
sıradaki kim acaba?
Şam’daki Devlet Taliban kökenli,
askerleri ise Sunni, Alevi, Hanefi.
Hepsi birbirlerine diş biliyorlar,
çatışmanın felaket olacağını da biliyorlar
AMMMA;
Ya İran’ın Şii Müchitleri
ve Filistin’in Hamas Teröristleri
birde işin içine karışırsa?
İçte ve dışta
Herşey karma-karış;
“YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ!”
Diyen Ulu Önder Atatürk’ü gelde arama!
() 4 ayrı devletin bünyesinde yaşayan Kürtler; Sınırımızdaki PKK-PYD-YPG gibi Amerika ve İsrail’in askeri olarak desteklediği düzenli orduların dışında, Aile yapısı içinde yönetilen(=Feodal) BARZANİ, TALBANİ ve çok çeşitli isimlerde YEREL KÜRT AŞİRETLERİ tarafından temsil edilir.
TEPETAKLAK Görüş Felsefesi ile yazdığım tüm GİDERAYAK şiirleri; Büyük Türk Şairi Nazım Hikmet Ran’ın aynı isimdeki şiiri ile uzaktan-yakından hiçbir akrabalığı yoktur. Güncel olması nedeni ile yinede okumanızı öneririm.
5.0
100% (1)