RABBİNE ÖZLEMİN...Yasını azat eden bir şiir kadar salkım saçak, İhbar ettiğim duyguların doğasında Kesif bir yalnızlığın esir düştüğü sancak Aklına mukayyet olsan da ne çare? Bata çıka yürüdüğün yoldan mı çıkacaksın Kendince ve sakilce ihanet ettiğin nefsine Uzanan ellerin de bereketiyle Elbet ihya edeceksin bilinmezin tefekküründe İnfilak eden bir şiir kadar kayıtsız kalacağın Ne malum? Ya da sancağını kaybetmeden hürriyetin Sevgiyi andığın her fasılada Elbet kıracaksın zincirlerini İçine düştüğün ne hortum ne de zalim bir terane: Aslına ihanet etmeden gerçeklerin Büründüğün asalet Ve incelikli doğası hakkaniyetin. Merhametin safında kabul görmüşlüğün de elbet Vardır bir hesabı: Hele ki nazire ettiğin sadece kimliğinde Doğan güneşin saçtığı ışıkla Karanlığı delip geçen hüviyetinle Geçtiğin mücbir yollardan Irak olsun diye kaza ve bela Ettiğin dualarda andığın kadar Anıldığın elbet yüreğin itirafı. Bir resimde asılı yüzün; Yüzünde varsın asıl kalsın hüzün: Nasıl ki Yaratan en çok sevdiğini anar Yine sensen o hüzünlü kalbin sahibi: Ne eşrafın dayatması Ne yalanların inkârı alıkoyar seni yolundan. Hele ki içinde yanan ateşin saçtığı sıcaklık Değil mi ki inancının enginliği? Aşka sadık bir fani ve gerçeklerin de peşinde Ar bildiğin her söze geçer elbette sözü İlahi Adaletin mucizevî dokusunda Bir ilham, bir ilhan Aşkın kıyamında hâsıl olan o nüfus: Göğün katmanlarında açar yürekler Şehla bülbüllerin nefesinde Anarsın gerçeği ve sevgiyi Elbette tekelinde özün sözün kayıtlı Her anda saklı hâsılası ömrün Dünlük nizamda günlük isyanla Ettiğin tövbedir seni kurtaracak olan. Huda’sı evrenin ve benliğinin; Geçtiğin yollarında her hutbenin Bir de mahşeri yakın kılan değil mi ki, Rabbine özlemin? Paye vermezsen kine, nefrete: Asil dokunuşunda kürek kemiğinin arasında Her nefes, her heves nasıl ki vuku bulacak inancınla… Terbiye ettiğin nefsinden alsın hırsını evren Varsın yeknesak bilinsin varlığın Hatta yok sayıldığın her zerrenle Sen nasıl ki sapmadan yolundan Kulluk vasfın ve vazifen; Aşkı andığın dolu dolu her an: Geç kalmadan bil ve tut içindeki iklimi sıkı sıkı Mevsimlerden geçerken Yeter ki geçme kendinden Ya da varsın geç geçebildiğin kadar Hele ki kendinle ve evrenle uzlaştığın kadarsın. |
:::Dünya fani ömür fani sen fanisin bil gayrı
:::::Hak özünden ayrılıp ta nerelere gidersin
:::::::Gidiş HAKKA değil ise her şey yalan bil gayrı
------------------------------------------------------
:Malda yalan mülkte yalan sen bunu bilir misin
:::Kimler gelip kimler geçti tarihi görmez misin
:::::Vakti ecel geldiğinde can verip ölmez misin
:::::::Ölüm HAKKA götürmezse ömür yalan bil gayrı
-------------------------------------------------------
:Alma sakın kul hakkını kalbi kırılır o an
:::Kırma sakın kul kalbini Kabe yıkılır o an
:::::Kul kalbiyle kul hakkını kutsal saymış YARADAN
:::::::Haksızlığa uğramasın hak arayan kul gayrı
------------------------------------------------------
=====================================
:::Sayfaya iz düşen güzel bir Şiir
:::::Her daim güzel şiir, yazmalı Şair
:::::::Tebrik ediyorum,Değerli ÜSTADIM
:::::Duygularınız bereketli
:::::::Sözleriniz hakikatli
:::::::::Dostlarınız muhabbetli
:::::::::::Olur İNŞALLAH
================SELAM VE DUA İLE