SEVGİNİN İNFAZI...Yıkamakla aşınmıyor gözyaşı; Efkârın asılı olduğu duvarların Tali bir çıkış bulduğuna dair ihbar Edilesi düşlerin de recmi: Zamanın yakasından düşmeyen pişmanlık İşin aslı astarı Şeffaf bir sitem varla yok arası. İmzadan arınmış satırlar Yana yakıla gidişatın tetikleyici belki İz sürdüğümüz yörüngede konuşlu Sayısız gezegen En çok da içindeki yalnızlığın uydusu Sair hece kırpmakla kınamak arasında Mürşit bir tembellik Pembe beyaz yakasında şehrin Nöbete duran asalet Simsarı belki yorgunluğun Suya yazıp da ismimi unutulduğum. Köhne bir yakarış mimleyebilir evreni; Sinesinde kâh gün ışığı Kâh unutulmuş eşyalar Varlığın idamesi bazen peşin ödenen sitayiş Kanadı olsa bile neye yarar düşlerin? Taradığın saçlarına dolan akların Bile bir namusu var Olmasın mı kazan kaldıran duyguların inkârı? Kimine göre gereksiz; Son sürat yakın durduğumuz ölümün Tetikleyicisi bunca hüzün mü delalet Arka yakasında ömrün Baştan ayağa vazgeçiş Suların durulacağı hangi iklimse Bayat ekmeğin bile değil mi ki kutsal tadındaki Rahmet? Beynamaz olmak neye yarar? Önce yaratı sonra insanlığın mı inkârı? Su götürmez ne çok gerçek Dolunayda saklı sırlar İki gözün arasındaki mesafe Şüphenin bile erdiği zirvede Neye yaradı sevginin iz sürdüğü o eksen Muhalif kim ise sebatla yarışan Kanamalı bir cesaret: Azımsanan bir öğe olsa olsa. Gizli öznesinden rahatsız kim ise satırların Ayyuka çıkmadı mı telaşım? Sevgiden yana tüm maruzatım: Bir iklim değişir bir de insan madem Acısından yüzünü buruşturan hangi gölgeyse Tutsun elimden ya da boş versin Terk etsin bedenimi: Yanlı yansız öğeler atışırken Göğün teninde saklı bulutla Bu elbette sevginin infazı. Hatırşinas bir lanet Zikrine yakın fikrinde dervişin Elbet sonlanacak her yeknesak kaygı Ölümle yaşam arasındaki bağı çözmeden Tanrı. |