mayıs sancısıölüm ki tüm kelimeler anlamını yitirmişken kırgın cümlelerin arasına yazıyorum seni şimdi. boynu bükük hallerime aldırış etmeden martı çığlıkları koşuşturuyor etrafında belki de ve ağrım yokluğunun kışı gibi, habersiz büyüyor mevsiminden kirpiklerim alışkındır yüreğimin yasına aslında her defasında başka bir yerinden parçalanmaya kokun ki bazen yağmurun toprakla buluştuğu vakit geliyor burnuma anne kanıyor işte o zaman içimde tarifini yapamadığım bir yer -tutamıyorum kokunu yokluğuna sustukça sanki siyahlaşan kelimeler acıtıyor parmak uçlarımı ve çığlık çığlık yanan bir ateşin nârı gibi, k’anıyor kimsesizliğim artık ay ışığı da yetmiyor sıçrayarak uyanmalarıma üstelik kalbime dökülüyorsun gece yarıları, gizli gizli ama sensiz gecelerin ruhsuzluğuna inat hâla uyutuyor gözlerimi suretin hangi mevsim saklar ki yolcu edemediğim hasretinin, avuçlarıma bıraktığı yanık izlerini saçlarımın hüzün birikmişliği savrulurken rüzgarda hangi karanlığın ardında unutmalıyım sevgi niyetiyle düştüğüm kasıklarına tutunamadığımı yetim bıraktığın o koca boşluğa mecburken gözlerim sol yanımın boyunu aşan lisânını, hangi şiire sığdırmalı şimdi biliyorum dönüşü yok toprağa sarılı bu gidişin ben de kırılgan an(ı)larımı biriktiriyorum işte dermansız kaldığım ismini içimde yeşerterek ki göğsümü gül renkli kokulara boyuyorsun bazen anne bir de pamuksu hatıraların rüyalarımda dillenmesi yok mu kalbimi kemiren neşter yarası sancılar sebebim oluyor ama üzülme lâl sesin gibi, kar beyazı dualarım hep seninle ..... adı günah sayılan kurşun gözlü sözler biriktiriyorum koynumda bin parçaya bölünsem de bazen korkuyor ruhum yazdıklarından "koynunda uyuyamayan bir çocuğun kaybolmasıdır içimdeki.." affet anne.. kuzeyinkızı/yineyeniden |