can köşküm.. bakır kabın kalayında nişadır kokusu çift kat pamuk üşütür körüklü alevi felsefesi k/ağıttandı nostalji küfesi içinde hayli esrikti şair yolu bilir küfeci bırakır düşünceni sevgili dünya hâline veresiye semeri el feneri merkepler tek sıra yol üzeri tıkır tıkır müziğiyle ince bilekli nal sesleri annelerin pencere telaşıyla uzunca sarkarak ’asfalta sakın çıkmayın’! yüksek tembihi tekrarları çocuk oyunumuzun bilinmeziydi ? kamburu bol arsalar tesisimiz iki taş arası kalemiz// asfalt ise kötü birşey olsa gerekti ! açılan minik çukurlarda dururdu gıcır misketlerimiz hımm uzun kaytanlı hem kabaralı topaçları maç sonrası çeviririz tabii ki çembersiz bir dünyayı hiç mi hiç düşünemeyiz yaşlandık ihtiyarladık usandık birşeylerden bıktık bezdik belki-yıl-dık çocuksu sevinç nasıl olurdu abartısız sualim ? neye denir di bayram ! efsane desem iyi gelecek ; yıllarca yılmadan birikmişlere kök boyalı gelenek çift kat bot verniği cevizden ’çeyiz sandığı’ gibi dolar dolar boşalır nesilden kuşağa döner sayar-saygılar O asarı atika’nın ilk sahibi nerede ’’can köşküm’’ ?? ... |
Şiir karın doyurmaz ama gönül doyurur…
Şiir ruhun gıdası…
.................................................... Saygı ve selamlar..