Aşk kadehinde kırılma...
ölüme mülteci oyunbaz düzenlerde,
hiçleyerek yol yorgunu ayaklarımı; cansiperane bir dalgınlıkla, masum kardelenler sayıkladım cilvebaz ateşlerin yüz kızartıcılığına! adayarak yanağımı sevdayla, sunak bildiğim yanağına, sıkıştırdıkça göğsüm, yaralı şiirler öksürdüm, karla kaplı yalnızlığıma… bende bu karşı konulmaz dağılma! göz göre göre bozgun, yuvası darmadağın edilmiş kuş, sevmeler şakıdım boşu boşuna… çektim burçlarına sevi sancağımı, yıktım bütün kalelerimi hesapsızca… çarpışa çarpışa, çarpa çarpa barikatlara, aşk şarabı taşıdım, sesinin can çeken akıntısına… uçurumlar soluyarak durmadan, söylem ile eylem arasında, kah yaşammış kah ölümmüş; bir kısacık yolculukmuş, aşk filizi sandığım yanılsama; bağboğanlar ektim toprağıma… geçtim gittim ömründen acı bir kesitti bende kundakçı gecelerde siluetim sen gramofonda bir kadın incisi ben kırılan kadeh sesiydim!.. Hidayet DAL/Can Sokağı Lambaları |
hiçleyerek yol yorgunu ayaklarıma
cansiperane bir dalgınlıkla
masum kardelenler sayıkladım
cilvebaz ateşlerin yüz kızartıcılığına…
kutlarım kalemi...
maviler yüreğinize...