artık selamın da kesilir sabahımdan..

kelebeklerin, kozasına çekilir
ellerin yumulur içten içe


kırk yıllık hatrın kırkı çıkmadan sesi kısılır muhabbetin
laleden feyz alıp çiçek dikersin, fal tutmayan fincana


bir kalbi daha fethetmenin dayanılmaz hazzıyla tütsülenir bakışın
bakışın ki çatlamasın diye aynalar
gümüşten yaptırmıştın

merağımı bağışla,

kalp evinin müştemilatı duruyor mu hala
hani ellerimden istinat yapmıştın duvarına
bu aralar sululuk yapıyor kar
dikkat et, yıkılmasın
duvarın heyelanla

unutmadan,

olur ya vaat ettiğin umuda aldanırsa biri
ve gül diye tuttuğu diken
batarsa
elinden evvel kalbine


saçak bildiğim kirpiklerin altında bekletme
zira gözlerin yaş sızdırıyor
başka başka renklerde

artık sabahlar selam ummaz dilinden

aşk,
yarı yolda kalmış

ne gelir ki elden..