Bilmediğim bir ülkede sana yürümek
Bütün coğrafi bölgelere inat bilmediğim bir ülkede
Sana yürümek nasıl bir duygu olurdu acaba? Gün doğarken çekilyor bir yana yalnızlık, Herkes gülümsüyor sanki dün hiç ağlamamış gibi, Gözyaşı dökmeyen bilecek halini, Ve kadınlar giderken beceremiyor veda etmeyi… Hep bir buruk kalıyor bu yüzden içim, Kimi sevebildiğimden çok ne kadar sevilebildim? Belki farklı bir karakterdi kalbim, Bu opera sancılarnı dinledim. Seni sevebildiğimı kadar çok sevdim. Orkestra sustu ve sahneden sessizce indim… Gülebilme ihtimaline karşılık, Bütün gözyaşlarımı verebilirdim. Avuçlarıma koyabilmeyi ne kadar becerebildim bilmiyorum, Terk edilmeyi… Öğreniyor insan aşkı meşki taa çocuk yaşta, Oysa çocuk için aşk nedir ki? Bu çok başka… Mesela bir komşu oğlanın gözlerine saklanıyor . Fincan bakışlar… Ve o oğlanın seni terk edebilme ihtimaline karşılık, Hala Sevebiliyorsun. Delilik! Saatleri ceplerime dolduruyorum, Bütün zamanları çalıyorum. Ben hiç düşünmüyorum biliyor musun? Sen niye terk edenleri bu kadar çok seviyorsun? Her şey seni söylüyor, Her işittiğim ses, Her gördüğüm güzel görüntü... Kokladığım bütün parfümler en az sen kadar kokar, Onlar da henüz ucuz değil, Bu kadar adi değil aşklar… Gittiğim her yerde sen varsın, Hiç bilmediğim bir ülkeye kadar koşuyorum, Durduğum yerde gözlerine dimdik bakıyorum Sana yürümeyi seviyorum, Benim aşkım bu kadar! Koşunca bitmiyor, Yürüyünce geçmiyor, Gittiğim her yerde sen varsın, Peki ya aklım ? Onu hesaba katmayın… O fezalarda… İnsan bekliyor işte bekliyor, Bir gün sana herkesi sana benzettiğim de, Yanılıyor olmaktan korkuyorum.… |
tebrik ederim