Sevgiliye
Hava kapalı, gök sinmiş dallarına mısraların.
Bir buğurdan gibi yılları sürükleyen, Filizlere göz veriyor başakların, Seni özlüyorum çaresiz, Bir güvercine gülümsüyorum, Her şey İstanbul oluyor, Çocukların oyuncakları vardır, Oyun değil gerçek, Zamanın üstüne çadır kurmuş bir de güneş, Ha bire doğuyor umut gibi Çocukların elleri oyun gibi. Çiçekler toplanıyor her sabah, Yaylalar uyanıyor birer birer Ayaklarının değmesinden anlıyorum, Kurulmuş bir masal şarkıların çağlayan sesine. Katar katar sevinçler dolaşıyor boy boy, Bir nesil gibi geçiyorsun önümden, Beni bir yoksul gözlerin karşılar, Zaman katar beni önüne, Ellerim İstanbul kokar, bilirsin. Harem bir çığlık, uzanır soluk soluk, Üsküdar ağlatmış şiir gözlerini, Moda bir yakışıklı genç gibi, serpilir Kadıköy’e Beni yalnız sözlerin eder Azad, Her sokak başında mezat mezat, Beni yalnız ellerin anımsar. Uyan, bir sevgili görünüyor ben de varım hayata, Yürü de sensizlik bağırsın şarkımızı, O aşk o büyü o gözlerini soluyan, Bir entari gibi rengarenk, Akıyor gözlerimden. Hülya bir uzak diyarda sırça köşk, Varlığın ki ayrılığından bitap. Turnalar uçsun bir yelken gibi, Solusun yoksul pencereme, Zaman boynunu büküp utansın. Kırkağaç / 10/12/2018 sy |