beyaz kar çiçekleri
penceremden
sessizce süzülen damlaları yüzümde biriktireceğim ellerime üşümeyi odamın soğukluğundaki yorgun duvarlara merhaba hoş geldin ince kırılgan gökyüzünün hediyesi sokaktaki neşeli çocuklar gibi yüzüm güneş açacak dayanamayıp yürüyeceğim yorulmadan tek başına ağır adi adımlarımla ayaklarım donuncaya kadar yüzüm kızarıncaya kadar bir çay bir simit birde ölümü göz kırparak yalnızlığımın türkülerinde zamansız düşkünlükten elden ayaktan göz yaşından öte bir yerlere sana geleceğim yolum kapalı olsa da dilsiz soğuk bir yel eser iken kanatlarının gökyüzüne düşen yanlarına ötelenerek şaşkın bir sıcaklık gibi düşün düşün ki yıldızlar gökyüzünde geceyi kartaneleri uzun ve mavi denizi ışıkları ile örterek huzuru getirecek ruhuma işlenen mühür gibi saçlarıma düşen güzel aklar parlayacak umut hecelerini bir tutku gibi rengi yeşil beyaz mor lekeli kokusu hep nane çiçeği gibi derin ve enfes güzellikte güneş gibi bazen doğacak gökkuşağının görülmeyen sekizinci duygusunda toprakta yürüyen kuruyan yapraklarının özüne değen yıldırımların kaçıncı semahında büyüyen ak ışık gibi usulca lapa lapa dans eder gibi beyaz ürkek sesi ile sade rüzgara uyur gibi Çok mu bekledin beni Oysa sadece vaktiydi Gidişim gibi gelişimin de Sessiz ve derin bir uykuda Dünya Beyazlarımla düğün yapmaya Gelmiştim oysa Hadi bak çaldım kapını Serdim önüne tüm umutlarımı Her bir tanem umut Sevda ve aşkla Salınarak konuyorlar,ruhuna Kar çiçeğiyim ben Kışta açıp Yazda solan Sevda yangınıyla yanan |
İlhamınız coşkulu, gönlünüz heyecanlı ve kaleminiz kavi olsun...
Şiir sevdik, şiir yazdık, şiir okuduk...
...................................... Saygı ve selamla..