CendereUyandığımda sabah, ışık erimiş sanki Güneş tutuklanmıştı semanın dehlizinde Ruhunu çizebilsem kainatın o anki Çizebilsem dünyayı bir bebeğin dizinde Size de gösterirdim kanımın yandığını İçimde tüm tarihin birden uyandığını İki dağ arasında kalmış bir nehir gibi Akarken denizlere, kah durdum kah çağladım Geceleyin ansızın tutulan mehir gibi Şavkımı yıldızların kuyruğuna bağladım Biran fırtına vurdu, biran kara tutuldum Kayboldum yokluğumda, kendimi yokta buldum Hangi elde ellerim, hangi göz görür beni Medet desem cinlere bir dala konar mıyım Ölülerin sırtından parçalasam kefeni Ben de yalan dünyada bir kere onar mıyım Terleyen yüreğimi kuruttum göğe asıp Bu hülyayla yürüdüm kendi izime basıp Kaç zamandır yalnızım yok mu kapımı çalan Balkondan umudumu attım sonsuza doğru Bir yudum çaya düştüm; kimdi aklımda kalan Geçmişimi bırakıp yattım sonsuza doğru Haydi beni de sayın; bir ben, iki ben, üç ben Bakın yine unuttum; sahi kimdi beklenen Şimdi tutsam annemin sihirli eteğinden Gitsem çocukluğumun kaygısız günlerine Sızsam bakır bir tasa, bu şehrin peteğinden Uçursa sevincimi kırık leblebi yine Şırıl şırıl mutluluk akarken kör dereden Kurtulabilse ruhum artık şu cendereden |
nice güzel şiirlerde buluşmak dileği ile... tebrik ederim.