Yirmi dört saat senle, ütülerken kafayı,
Her günün benim gibi bakıyorum senin de,
Düşündükçe yaşanan, o çılgınca sefayı,
İçimdeki ateşi, yakıyorum önünde,

Dönüp bakmasan bile, sen de aynı ateşte,
Olduğun görünüyor, benim gibisin işte,
Bakışından bellidir, sakla dur gösterişte,
O tatlı bakışına, akıyorum önünde.

Haklısın dersen eğer, yaptıkların şaka mı?
Özür dilerim aşkım, kabul eyle tokamı,
Uçsuz bucaksız göle, salıverme takamı,
Yalvararak derdimi, döküyorum önünde.

Nasıl bir testereyle o kalbini sınadın?
Yalvarsam da vuslata açılmıyor kanadın,
Eğe tutmuyor sana, tuttuğunda inadın,
Yüreğimden sanki kök söküyorum önünde.

Bakıyorum peşine, yolların buzlu kardan,
Yüreğimde izlerin, başka iz geçmez ordan,
Ama çıkış yolum yok, etrafım kaplı surdan,
Çaresiz yorgun halde, çöküyorum önünde.

Bozuluyor moralim, elimde senden şişem,
Sensiz kalan gönlümde, her yan meyhane köşem,
Senle dolu şişeme, dert satar gönül gişem,
Kafayı demlemeye, çekiyorum önünde.

Ey dilden söylemeyen, yüreği benle aynım,
İnan gittin gideli, yetim gibidir koynum,
İster kes ister affet, kıldan incedir boynum,
Eğdim sana başımı, büküyorum önünde.