Ay Karanlık
Gözlerime düşmüş gece, sinem yasta
Nerede beni güldüren yüzler Nerede kara gün dostları Ay karanlık güneşe küsmüş yıldızlar Bir gelinin elleri Şehit kanıyla kınalanıyor Karınca duası altında toprak Bir yaka bir madalya titreyen mağrur bir ses Gözlerden kaçar gibi kaçıyor güneş Ozanların donmuş bakışları Çalmaz olmuş gamlı sazın telleri Gitme gönül gitme Dolanmasın kolların gönül gurbetine Bülbül suskun gül yasında Bedenler çökmüş açmamış gül hayaline Bozulmamış gelin yatağı Evlat babanın içine düşmüş çıra Dağlardan akan ırmaklar gözyaşı mı Hangi mektup hangi şiir anlatır yürekleri Mürekkep yürek sızısında Sevgili yemenisi tabut başında Düğümlenir boğazlarda soluklar Bitmemiş beste ana dilinde Anlat bana dağ başı bulut Susma kış ayazı mı düştü üstüne Efkar saldın sılama yar gönlümde Kardelenleri al sar koynuna kara toprak Gönlü cevaplar gün terkisi güneşte Haykırıyor tutunamayan sevdalar Fırtınalar yutmuş nice kırlangıç yuvasını Sevdiği bürünmüş süsünü Gelin başı asker kınası Zaman duvarında Söylüyor esen yeller sıla türküsünü Gökyüzü ağlıyor Bulutlarda sağanak kanlı gözyaşları Sustu gururlu, güldürmeyen saatler Üşümesin diye resimler koyunlarda Pusulanır gözlerim yüreğime kan damlar Al koçlar gibi verilse de vatan toprağıma Var git zamansız ecel Elbet vereceksin hesabı Gül dalı mı verdin gencecik bedenlere Kusabildiğince kusar hain öfkesini Batmadı yarınlar batmadı akşam güneşleri Yağmur damlası anlatıyor gönül ötesini Yürü yağmurlu gözlerimde Konuş toprağımın her zerresi Süsleniyor kan çiçekleriyle umutlar Silinmeyen şehit ayak izinde Duy acılı ana yüreğini Nurten Tarım |
Var git zamansız ecel
Elbet vereceksin hesabı
Gül dalı mı verdin gencecik bedenlere
Kusabildiğince kusar hain öfkesini
Batmadı yarınlar batmadı akşam güneşleri
Yağmur damlası anlatıyor gönül ötesini
Yürü yağmurlu gözlerimde
Konuş toprağımın her zerresi
Süsleniyor kan çiçekleriyle umutlar
Silinmeyen şehit ayak izinde
Duy acılı ana yüreğini
GÖNÜLDEN DÖKÜLEN DİZELERİNİZİ KUTLARIM.RABATLI