SANRI
Vakit, zamanın zamanın dışına çıkmamışlığındaydı
ve daha patlamamıştı var olandan önceki var olan… Ve Tanrı toprağı sulattı meleklerine, Kendisi yoğurdu bizzat ademi: Bir yeri imama, bir yeri hahama, bir yeri papaza, Bir yeri pagana, bir yeri şamana Sipariş etti "Siz şekillendirin payınıza düşeni…" Vakit dolmamıştı, balçık donmamıştı Ve üfledi ilahi nefesinden burun deliğimizden içeri: Balçık, adem oldu… Ve on iki saatlik kafasızlıkta kaldım ben, İlahi nefes yayılmadı vücuduma, balçık kaldım öylece, Golem,dedi bir haham, Golem olsun adı Ve her daim yardım etsin biz ademlere, bizi korusun. Ne derseniz onu yaparım ben, Zekam yetmez düşünmeye ve bir şeyler üretmeye… Konuşamam, ağzımda bir şem; Dilime yapışır, damaklarıma… Belalar yağarken üzerinize ey ademler! Sizi koruyamam E’yi silip, MET yazısı bıraktınız kağıtta… Vakit, zamanın olduğu, ama Tanrı’nın uzaklaşmışlığındadır: Big bang sonrası ateş topuna benzer dünya milyarlarca yıl sonra, Her adem familyası kan iftirası yarışında, Pogram rekoru kırma telaşında… Şabat’ta EMET yazsaydı alnımda, Sizin kadar vahşilik yapamazdım bile… Zekasız ve çaresiz ve sessiz yalvarıyorum yaratıcıma ya da yarattırdığına; Paramparça olmak ve parçalarımı toplanmayacak biçimde dağıtmak için… Golem’im ben, Sizin kadar büyük düşünemem kötülüğü, Birbirini yok etmeyi… Ya bana denileni yaparım, Ya da önüme çıkanı yıkar geçerim… Vaktim, on iki saatte takılı kaldı, Siz ademler kadar gelişemedim… Korkunç görünürüm ben, çocuklarınızı korkutursunuz görüntümle Çocuklarınızı bana koruturken, Hem emet yazar diriltirsiniz beni, hem e’yi siler parçalarsınız, Hem kutsadığınız zamanlarda beni saklarsınız mabetlerinizin dehlizlerine… Vakit, kıyametin üzerinize koptuğu vakit olsa Ve her bir parçam da sizleri parçalasa parçalanırken… Tüm bu yaşadıklarım sadece bir sanrı olsa… Ya da zaman, ademin olmadığı zamanın öncesine aksa Benim gibi alemin sessiz ve zekasız olduğu zamana… 20.11.2018 |