Bakarsın Bahar Gelir...
Aslında çok sevmediğim bir durum ama, biraz da sayfadan uzak kalmamak adına eskileri tekrar paylaşıyorum, halihazırda okunmaya değer bulduğum başka çalışmalarım olmadığındandır, affınıza mahcuben...
Bakarsın bahar gelir Bakarsın unuturum seni... Bakarsın bahar gelir Genç kızlar yüksek topuklarını vurmaya başlar İzmir’in caddelerine Yürek tıkırtısı kıvamında. Bir şehre güzeller bu kadar mı yakışır Bir şehir güzellere bu kadar mı yakışır, Röfleli, boyalı ve Fırfırlıdır etekleri Deniz takarlar saçlarına, Ne gemiler yaktırırlar Karşıyaka İskelesinin delikanlılarına... Gidişin değil umurumda kalan ne de hatırımda, Sokaklar şahit, İzmir’in bütün kızları şahit, Yüreğimi denize dökerken gördüler beni, Dip boyası gelmiş duvarlar ardındaki Taze dul teyzeler gördü, Acıdılar kendi gözlerinde kendi gözlerine… Bakarsın bahar gelir Basmane Garı’nda çiçek açar esmer fahişeler, Gözlerinde uyku izi kalmış ve örselenmiştir rüyaları, Vapurlar gider gelir gece yarıları dar sokaklarda Mavilerin sırtına geçirip tırnaklarını, Çığlık çığlığa uyanır Alsancak, Ter ve kan Ve aşk içinde kalmıştır Ve olanlar olmuştur en mahrem kuytularda… Gidişin değil umurumda kalan ne de hatırımda, Sabahlar şahit, Simit dediğiniz gevrekler attığım martılar şahit, (çiğdeme de çekirdek dersiniz, ne garip) Karanlığa ayak seslerimi bırakırken gördüler beni Sakalları şarap kokan köşebaşlarında Bekçi düdükleri gördü, Acı acı acıdılar, geceyi yırtan nefeslerinde… Bakarsın bahar gelir, İnce sızılı dumanlar akar parmaklarım arasından, Şerefe denir kadehlerin ayağa kalkmasına Ve şişelerin düzleri üstüne çökmesine Efeler gibi. Mey kokulu haneler şahit… Ama bakarsın bahar gelir, Unuturum bütün söylediklerimi…. |