Sığınma..
gözüne sürme diye çektiğin ateşe
körükle giderim ben… tutuş ve yak bizi yaradan aşkına yak ki hakikate ulaşalım fecr-i kazib ile açıp gözlerimizi fecr-i sadıkta buluşalım uykudan daha hayırlı sabahlarda rükuya eğip başımızı yüreklerimizi secdeye yatıralım ezandan sonra gelen güzeldir sevgili alınlarımız secdeyi öperken ruhumuzun dikenli tellerine takılmadan dua yolculuğunda yoldaş olup birbirimize fecr-i atiye birlikte uzanalım ey Perşembeden sonra gelen vakt-i Cumada kıyama dururken ekber sarayında gördüm şavkını kaşın yay, kirpiğin kemandı aklımın duvarlarında bir ilahi yankılandı hayatta ölmek, mahşerde dirilmek var inanmazsın o idrake varınca gözlerime döktüğüm zey su kaçırdı göğsümde bir nida, kalbim zebun düştü mesafelerin anlamını yitirdiği ulvi bir duyguya bezendim oysa mevsim yorgun, yüreğim düne dargındı sonra alnımdan öpen secdeyi kaldırdım “La Galibe İllallah” diyerek bağışlanmak için sana sığındım. 19.10.2018 Stockholm / Cumadan sonra… |