Geç zamanda...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ’’ hamdım, piştim, yandım’’ Mevlana ; eniştem Tayfun Tuğrul’a... mutlak yokluğun aynasında mahkum ham dünya idi sımsıkı sarıldığımız... günü yutan gecede, öksüz kalan mavide ve elimizde... gözü yaşlı kızıl şafağın anahtarlarıyla; soğuk, sağır, dişi... oysa, geçmişti bildiğimiz tüm zaman; düş içinde bir nokta ki, kuyruksuz! ve kurtlar ölmeden daha, ışık es’meden yıldızlarda, söz damlamadan mecliste yani, her şekilde; ama sonsuz küçük olandan değil! _ak martılar gibi..._ çığlık çığlığa, suyla yandık derin düşünce... |