Arafta kaldım
Kurumuş bir parça ekmeğin kurağındayım
Taze kopup dalından düşen sarı yaprağın Ardı ardına düşüp gelen yastık bulutların Toprak kokan yün yorganın Bir türlü gidemeyen yaz’ın Gitmesin diye gözyaşı döken son baharın Elinde avucunda umudu bile tükenen fukaranın Sokak lambasında izmaritini bitirmeden yakan uykusuz adamın Karanlığı terkeden uysal şafağın Tekrarını bildiğim bir sonraki yarının Kundağa belenmiş anlamadan ağlayan çocuğun Tutsak kalan kafeslerde çaresiz kuşların Saçların rengine karışan akların Derbeder dolaşan seyyahın Gönlünü lal eden aşıkın Yandıkça kül olmayı bekleyen ataşın Sayamadığım kadar uçsuz bucaksız yıldızların Güneşi kıskanan ay’ın Celladına yakalan balığın Sarmayı bekleyen eski hırkanın Virgülden sıkılan son noktanın Tekerrür eden yılların Yorulmadan bekleten yolların Hükmüne razı olunan yazgının Işte hepsinin arafindayım... Aybüke |