0
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
86
Okunma
Küçükken hayal kurmuştum…
Hep o izlediğim filmlerdeki Eyfel kulesine çıkmak ve en tepesinden Paris’i seyretmek istiyordum.
Bir filmde aklımda kalmıştı; herkes kuleye çıkarken kürk giymişti. Hayalime ekleme yaptım ve dedim ki, oraya gittiğimde kürkümü de almalıyım. Sonra şapka ya da bere de olmalıydı. Aklıma tek tek not ettim hepsini. Ağrı dağına bakınca bu hayali kurdum…Ve gökyüzüne bakınca birde … Bİr an bile bana imkansız gelmiyordu bu hayal…
Ben o süslü , tarihi şehre gidecektim :)
Büyüdüm ve yine aklımdan çıkmıyordu bu güzel hayal… oysa ki o kadar çok şehir gezdim ki , o kadar güzel yerler gördüm ki ama aklım hep o devasa kuledeydi :)
Zaman geçti , yıllar geçti ve o ZAMAN bana armağanımı sunmaya hazırlanıyordu :)
Çok heyecanlıydım haberi ilk aldığımda. Yola çıkarken aklımdaki notlarımla gittim. Herşey çok yakındı artık… İner inmez ilk kürkümü almak için şehri dolaştım. Ve bütçeme uygun suni kürk buldum :) -gerçek kürke karşıyım - Şapkam , makyajım tamam … Kalbimdeki heyecanla hazırlandığım akşamda kalabalık arkadaşlardan biri bana neden geç kaldın diye sitem etti. Ben açıklama yapmadan önce yanımdaki arkadaşım konuştu -heyecanımı anlayacağını düşündü garibim -‘ onun hayali kürk ve bere ile çıkmakmış ‘ dedi. O arkadaş bana ‘nasıl yani sen o küçücük şehirde bu hayali mi kurdun , kim inanır sana ‘ dedi …
Onun gözlerindeki hiçliği görünce cevap vermedim … ve kimsenin o anın tadını kaçırmasına izin vermedim…
Çünkü ben o hayalin içindeydim:)
Kurdum o hayali ve oldu :)
Şehrin küçüklüğü, hayalin büyüklüğüne engel değil … Zira gökyüzü büyük ve milyonlarca hayal sığar o deryaya :))
Yani demem o ki azizim ‘ niyet hara, menzil ora ‘
Sizi küçümsesinler, izin verin.
Külden od, oddan kül olar … vesselam
Aybüke (hayal et olsun)
NOT: burada konu Paris ya da Eyfel değil :) insanların size bakış açıları …