Ben Yaşarken..!!!
Ben yaşarken,geçip giderdi günler.
Kabullenirdim ne varsa yaşanası. Ağlamazdım arkasından zamanın. Kimi zaman hüzünlü, Kimi zaman neşeli. Buyur ederdim umutları yüreğime. Hoş geldin derdim. Ben yaşarken. İncitmeden severdim sonbaharları. Küsmezdim güneşe, Saklanınca kara bulutlara. Şimdi beni seyrediyorum, Uzaklardan bir yerden. Bana kızgın,bana öfkeli. Kalbimse çok pişman, Ruhumun sana teslimiyetinden. Geri ver bana nefesimi ne olur. Ben,bana doğmalıyım yeniden. Çünkü, Anladım ki o acı gerçek. Yaşadığımı sanmakmış meğer! Sende ölmüşken...!!! Gülseren MORKAN 08/14/2018 DOST KATKISI Ben ki son baharları, incitmeden severdim Zaman akıp giderdi, seni görmeden önce Sevenler sevdiğini, niye üzerler derdim Gerçekleri bilmezdim, hayal kurmadan önce.......A.L Değerli dost kalem AŞIK LÜZUMSUZ üstadıma sonsuz teşekkürler... |
Dün gecenin tam yarısında yazdım ben bu şiire...
Yorum düşmemiş... Hadi gel de yaz, yakalayabilirsen aynı duyguyu... :)
Bak sana bir masal anlatacağım...
Bir kız varmış zamansız zamanların devrinde... Bilinmeyen coğrafyaların birinde...
Gözleri gece...
Nefesi ilkbahar...
Sözleri güneş...
Gel zaman, git zaman peş peşe "üç adam" girmiş hayatına...
İlkinin gelişi gibi pervasızmış gidişi... Güneşi sökmüş sözlerinden... Kalbini söktüğü gibi yerinden...
"Ateşi yaksa da gönlümü, neyleyeyim" demiş, sessizce...
Tam düştüğü yerde uzatmış "ikinci adam" elini...
Kaf dağının kızısın sen, eğme boynunu demiş yüreğiyle...
İnanmış, tutmuş uzattığı eli... Çok garip ve tanıdık bir sıcaklıkmış hissettiği...
"Tanıyorum seni!" demiş...
"Bir tek beni hiç unutamayacaksın!" demiş "ela" gözleriyle...
Sonra bir bakmış ki, en olmadık yerde o da bırakmış bir gün elini...
O da saklanmış kara bulutların ardına...
“Masallar bittiği yerde mi başlar, başladığı yerde mi biter?”
Verememiş ömrünce bu sorunun cevabını...
Üçüncü adam ise tam bir serseri imiş, en bencilinden...
Değim yerinde ise "paçasından akan" cinsten...
Bir eli kapıda, bir ayağı eşikteymiş sürekli...
Gideceğim dediği yerlerde bulunurmuş hep...
Hayatı boyunca hiç kimse onun kadar "aşağılayıp, ötelememiş, görmezden" gelmemiş çünkü...
Ne diller dökmüş, benim aklım ve yüreğim yeterince yorgun diyerek…
Sadece "etme!" demiş sürekli ama dinleyen kim...
Bıraktığı izler hep aynı, hep acıtmaya dayalı…
Hep cana vurgunmuş yaptıkları!
Sonra her kadın gibi bizimki yorulmuş bu kez...
Sürekli kendini anlatmaya, ispatlamaya çalışmaktan...
En iyi yaptığı şeyi yapmış...
En uzunun kısası bir mektup yazmış...
"Ben seni hep yüceltim, ne bilirdim ki sen yerle birdin!"
Sonra o yıllarca aradığı sorunun cevabını bulmuş…
“Başlamamış masallar bitmezmiş” çünkü…
O hep kendini kandırmış… Bazen bile yaşamadan…
Ve bu mektubu yazdığı gün “gerçekten ölmüş!”
Yani bugün…
Yani bugüne kadar her gün…
Yüreğine sağlık… Ömrüne bereket Gülseren’im…
Nicelerine inşaAllah…