bir yaz düğünü
Bir Yaz Düğünü
Alparslan / Ertuğrul için Alparslan gibi yiğit, Ertuğrul gibi mert ve anılar gibi canlısın yeşilin her bir tonu bahçede sarmaş dolaş, bin bir türlü rayiha goncalar açar yüreğimde ney sesiyle, dinginliğim serinliğinde oynaşmakta tabiat, duyularımın bayramı, nefes nefes mis koku sızıma derman, ağrıma merhem, efil efil rüzgar eşliğindeyim vişne, kiraz ağaçları ve alımlı haliyle papatyam yanı başımda güneşimin zarif dostluğunda, sınır dışı edilmekte yalnızlığım uzağa yol alan yüreğim, şefkate bulanan güvercin titrekliğinde duvarında yankılanan müezzin duaları, ilahi aşkınla büyüğüm rengarenk yer, masmavi sema mutluluk doluyor. Özgürüm artık huzurla misafirlerini buyur etmekte yüzyıla şahit yorgun eşik talihini yaşayıp dünlerin, yokluklarına gülümseyen biz miyiz baba ocağında kurgulanan terbiye, geleceğinin yüz akı çocuk çıplak ayağının değdiği merdivenlerdeki anı geçmişindir bak duvarlarımdan sarkan sarmaşıklar, özgürce anılarımda tazelik gündüzümün gizli şahidi yıldızlar ve ay göz kırpmakta davete vuslatın gibi sevecen dost sıcaklığın, güvenli omzuna destek yazgını göğüsledim, duvarlarında gölgelendirdiğim koca çınar başka bir konak tek başına, başka bir terkedilmişlik yakınında tarihin sırtına yasladığın ümit yâr bekler Yusuf’unu bir ömür dudağımda dua gibi pak Alparslan, Ertuğrul gibi bahtiyarsın İlkay Coşkun 17.06.2012 Herfene Edebiyat Dergisi Sayı 11, Yaz 2012 |