SİLİK İMZAM...Avuçluyorum… Yağmur kokan gecede eriyen Toz bulutlarında fink atan Şiir misali renkleri… Bozuyorum baştan ayağa Giyindiğim lanetin çehresini. Adımlamakla meşhurmuş yüreğim madem Hangi izbeye kuracağım tuzakla Alt edeceğim nefreti? Bozgundan kaçan Bozdurup bozdurup başa saran Zemheri misali düşleri Topa tutan ne çok gerçek/miş de Gelecek engelli bendime Bir serçe dadandı aniden. Gagasında tutunduğum Gevrek gülüşlerinde yok olduğum Gizemli devrem: Zamanın mülkiyetine dokunamazsın Israrcı söylemlere de kucak açıp Banamazsın içindeki sevgiyi Sana aldırmayan yalancı gülücüklerle Bombardımana tutan Tutsak serzenişlere. Hem de boydan boya Arşınladığın Tümce odaklı acılarında Sersem sepelek kurduğun Mutluluk masalları. Kurda kuşa yem oldum işte Serilmekse serdim içimdeki biteviye Özlemi Armağan ettiğim bilumum gölgeye: Sarıp sarmaladığım kadarım Zamansız geldiğim dünyanın Bozguna uğramış fıtratım Gönül gözünde en itibarlı acıyım. Dün mihraklı kelamın Zihniyetinde Düşten bozma bir gerçek kadar Yalanların sunumunda İçimi pazarladığım şiirlerin minvalinde; O kör nokta, Bağnaz yüklem, Dar açılı sıfat İçten dışa açıldım En gizemli seyrinde benliğin Özne tadında İşittiğim her azarın. Kumpası lanetin, Efkârı düşleyen benliğin Yoldan çıkmış nefsi. Zaruri bir tüketim mi sevgi yoksa? En alası değil mi Sevgiyle eriyen buzların Sel olmuş yeli… Sivri burnunda kuklanın Hayra alamet oysa yine Gönülle yaşayan âlimin Sönmeyen gözünün feri. Bir düş’e tutuldu gönül Bir zemheride Savruldu fellek fellek Seherin ritmi. Aşka delalet kursağımdan geçmeyen Yoksunlukla ilintili madem Vazgeçilmezliğin közünde İhya edilesi yürek. Haşmetli sevdalar Zikrin bam teli. Yanlı ve haris duygular uzak dursun benden, Demenin şevki Varsın kalsın havsalamda. En namert sözcükleri sildim defterden En kibirli duyguları da öldürdüm ezelden Bir mihraba yenik Bir de varlığına tutsak isem Kem gözlerden korktuğumu gizlemezken Neye yarar tek kişilik mücadelem? Bir eleme bir satıra yatırdığım her cümlem? Aşkın hüsranına banıp ömrü Yanık ve fevri söylemin de dibine vurmuşken Kayıp neşem… Demli yalnızlık: Mimarı sen misin? Kaygan zemin: Düşen hep gözden Bir istila adeta Beylik kayıplardan kurduğum Denklem. Bağlansa basiretim neye yarar Figanım? Yanıp sönen telaşım Belki de içimde baki her ukde… Dünlük tasamdan Güne kavuşamadan Ölüm fermanı adeta Kayıplarıma attığım silik imzan. |
........................................ Saygı ve Selamlar…