PORTRELER (9)
Çeyrek Yüzyıl sonra
bana Nazım okuttun Dostum. Senin "Benzerlik" dediğin Ritim değil Vagon Tekerinin Ray Kaynak Kamburunda hoplayıp-sıçrayan, zıplaytrak-çınlayan Çeliğin Sesidir zannım. 0 Şiir Trende yazıldı. Bilmem Nazım Usta’nın "Makinalaşmak" Şiirinin Trenle-Rayla, Kambur-Kaynakla Akrabağlığı varmı? Usta dokurdu dört Eli, 5 Duyusu, ve iki Ayağıyla Taka-da, tu-ka-da Reng-a-Renk, Boy-Arşın-Kulaç, Özgü, Ritm, Kafiye, Hüner, Bilgi ve Sevgi ile Şiiri. Dokunursun ona Canlı hem, kokar Burcu-Burcu Ten, gör gösterdiğini anla yada görmek istemediğine "Ayna". İşit sen, ne dediğini var Tadına; "Arı gibi sokar, kokarca gibi kokar" bazen. Benim Polislerin en çok Şiir okuduğu Ülkemde "Şaka-da şu-ka-da şuk-şak" Cılızlarım; Onun Tezgahından özel Kilim, Desen-Yazma ve Basmalarının yanında değil Ritim, "Tezgahının Atkısı, Mekiğinin İpliği, İpliğinin Düğümü, Düğümünün Tozu, Toz Molükülünün Atomu" bilem olamaz Dostıum Mavi-Art! Fark-ı Benzerlik "Doğru Virajlar" kadardır. O İçeride yattı, ben Dışarıda ve o seni, benim seni sevdiğim kadar sevmedi İnge!(*) (*) KARA ZURNA (8) Şiirinden aynen alınmıştır. "İnge" benim 35 Yıldır Eşimdir. |