Kara
gök ölülerini toprağa serperken
hiç biri kutsal değildi ne naylon peygamber ne sakallı gölgeleri şehrin taş bakışlarından geçtik sokaklarında çocukları yoktu mevsim kırbacıyla göğsümüze kazıyordu ismini yaralıydım yaralıydık ve hangi yaraya dokunsak kana bulanıyordu ruhumuz bataklıklardan geçtik kendi pisliklerinde boğulmuştu sinekler ve ak kurbağalar kara kurbağalar yorgundum yorgunduk yürüyordum avuçlarımızda solgun tren sesi yürüyorduk mezarlıklardan geçtik kendilerini toprağına gömmüştü çiçekler gök her şeyi siyaha boyarken kutsallık çoktan terk etmişti ve hayallerimizin üstünde dört dönüyordu akbabalar |
Coşkunuzu kutlarım…
Çok beğendim…
….............................. Saygılarımla selamlar…