Şiir Kadar Güzeldin
sonra kalbim yetmedi seni unutmaya
kalbimde bir ırmağın akışı kadar güzeldin bense kurumuş bir ırmağın yatağına düşen ayın ışığında seni arıyordum yasaklı bir kentin en karanlık sokaklarında sensizliğin yollarını adımlıyordum sen ne kadar uzaktasın ki adımlarım sana yetişemiyordu oysa dilimde senin en sevdiğin türkü gittiğim her şehre baktığım her manzaraya göğe güneşe denize çiçeğe ve su’ya ve toprağa ve ateşe senin sevdiğin türküyü mırıldanıyordum belki bir çiçekte senin kokunu bulurum belki göğe yüzün yansır belki deniz mavisi dolar göğsüne güneş kızıllığı suyun berraklığı ateşin korkusuzluğu toprakta filizlenen tohumda seni bulurum ve bir bulut ağlaması kadar dolu gözlerim kırpmaktan korktuğum gözlerimi seni gülümseyerek arıyordum uzaktan göğsümde uyuyan şiir oluyordun elinde uçurtması olan bir çocuktum ben yaşamak kadar çok seviyordum seni nergis kokulu bir yalnızlıkta seni arıyordum bir kelebek ömrü kadar çok ömrüm vardı bazen susuşlarımla konuşuyordum bazen sensizliğimle sonra kanadı kırık bir kuş kanat çırpıyordu benim kadar yaralı benim kadar sessiz benim kadar umudunu yitirmişti sonra bir sessizliğin içinde kalıyordum sensizlik kadar uzaklaşıyordum kendimden sensizlik bana ne kadar uzaksa bende kendimden sensizlik kadar uzaktım yaralıydım sonra sonra yaralarıma seni katıp seninle yürüyordum sensiz özlemlerimi seninle bir şiirin mısralarını adımlar gibi seninle bir denizi kucaklar gibi seninle bir nefes alır gibi yürüyordum oysa seni ne kadar anlatsam az seni ne kadar arasam eksik seni ne kadar özlesem doyamıyordum bir yağmur tanesini avucumda tutup bir toprağa can verir gibi seviyordum seni ve kırk yara aldı yüreğim kırk acı sonsuz özlem sonsuz sevda biriktirdi ama gülüşüne olan özlemlerimi saçının telini avucumdaki ellerinin sıcaklığını ve sesindeki benli mutluluğu unutturamadı bana sensizlik ne kadar uzaksa bana bende sensizlik kadar yalnızdım eğer bende bir parçan kaldıysa bu göğsümdeki kokundan başka bir şey değildi sonra kalbim yetmedi seni unutmaya kalbimde bir şiir kadar güzeldin ibrahim dalkılıç 20.05.2018 23.35 izmir |