BEN ÖLÜRKEN...Sahiplendiğim kadar, Sevebildiğimden bile öte. Susmaktan yanayım işin aslı Sözlerim yakarken Ben ölürken hicaptan Varlık kadar yaralı Hangi şaibeli şiire Göz kulak olsam da ne yazar; Ne yazarım neye yarar, Demenin vebali boynuma Boyumu aşan bir aşkı sahiplensem Gönül pazarında. Elden ele dolaşan bir yürek, Olmadığı kadar Şaibeli ömrün sarıp sarmaladığı Bir hüzün mü bu kadar yaralar İnsanı, demek bile kaygının düşmanı. Hele ki nasıl da yarım daire içim Teğet geçen yalancı bir mevsim gibisin Derken, titrer içim de Sona geldiğimi bilir Ve kaparım gözlerimi Açık bildiğim sadece o kapıdır İçinde diri diri ölmeyi bile Sehven kabul etmişliğim. Patavatsız sanrılarında yüreğin, Kayıp nizamında dünlük yangınların Ayıp bellediğim bir şiiri bile kundaklarken Eşrafım Hele ki namert bir gölgeyse kuytularım. Damıtan aşkın Densiz ve yanlı mizacı; Sebepsiz ölümlerin Yeniden dirilme heyecanı. Hem ölür hem severim, demek olmasa bir hicap; Gelip giden aklın seması yine Ansızın yanıp sönen titrek bir şimşek. Kansız olmasa da ölüm; Yanıp da kurtulmayı dilemese insan Arındığımız kadarız madem Böyle gelmiş böyle gidercesine Elimiz boşlukta Zaman hep aynı koğuşta Metanet zaten yüreğin çeperi Sevip ölmek değil mi Yeniden doğmanın tecellisi? Zamansız ve mekânsız özlemlerin Biri bin para. Kıblesi kayıp ömrün Hazanında bile olmaz mı en derin yara? Gülen yüzün solası yok Gülmese bile yürek Aşktan yana açan her çiçek. |
kusurum sa sana kendi özürüm
her zamanki gibi damar sın
farkında mısın bilmem
sen inanılmazsın
kal sağlıcakla
canların canı