edepsiz şiir
kor şarkıların tınıları günlere yayılıyor
dayanılmaz ışık yumaklarıyla kül ve kum toplarım alınteri haykıran gözlerinden sevdaya çakılı bakışların yalayarak geçiyor gönlümden bilirsin, sevenlerin yüreğinde derinleşir şiirin izleri aragonun ulaşamadığı o daracık günlere sığmaz olur kanatları dizelerin bir beni sığdıramadın o daracık koridoruna daha ışığı yakmadan kim bilir orada hangi ifrit karanlığa nasıl öyle alınteri, nazar ve çığlık olur gülüm eteklerinde kızıl kıllarıyla bu edepsiz yıldızlar bir kutup yıldızı kuyruğu gibi sallanır duygularım ne güzel doğanın yarattığı tasarımlar ben onlara gök gürültüsü ıslıklar çaldırırım onları dinlerim tellerine ağıtlar ve türküler sürülmüş kızıl coşkularla karanlığı ikiye ayıran kurak kesilen şu edepsiz yukarılarda aşka tuz saçar bel sularıyla aşağıdan deli denizlerim orada usun emirleri kelepçe vururken senin tarlalarına deli heceler saçarım aşkın kor bahçesine. |