adressiz ayrılıklar

sessizliğin gülüşü sökülür uzak umutlarından
ve
her gün/batımı kilitli çiçekler havaya çakılır
kendi saplarından koparak
gökten yere düşmesini bekler büyüdükleri ağaçlar
söyle gülüm söyle
süt/yeninden taşan ciciklerin neyi bekler gecelerde
hep öyle
dudakları kurumuş susak ağızlar mı bekler kımızları
o
nalsız yılkı atlarının vahşi ayakları taşır seni dolu dizgin
taşır, adressiz ayrılıkları şu yaban türküleri için taşır!

teninde sıvılaşmış kor metaller akar
bakışlarında kuruyan bu nehir yataklarından
sen denizin ve dağ rüzgarlarının kızıydın hani
bir yanın dişi çöl
o kızıl buzlarından bir eskimo kulübesiydi öbür sağır yanın
sessiz ve kırılgan durup da orada öyle, kan lekeli bir cam gibi
karanlığın o bir sürü ayıbı örttüğü çağında günlerin
affa sığmayan yeşil günahlara kayıtlı bir sorgu yeridir tenin
o bedelleri ödenmiş gazap uçuşlarında ben buyum dediğin
nazar ışıklarıyla sulanmış bir gece ağacıdır seni sevişlerim
sıra şiirde
sıra şiirdedir, doruklarında çiçek açma sırası gülüm.

GÜREL SÜRÜCÜ (gurelsurucu).

ŞİİRİ BEĞENDİM... ...................................... Saygı ve selamlar..