şiir işte
mesela nazım olabilirmiyim
gülhane’de bir ceviz ağacının şiirini yazacak ya da sait faik gibi anlatabilir miyim dülger balığını bizim denizde peygamber diye geçer ya olsun dul karının çocuk düşürenidir işte... açlıktan ölecek balıkcı şimdi söylesen verir miydi usta tuttuğu balığın üçte birini ah ulan süreya bir tanımlayabilseydim kadınları çiçek pasajında bira içerken kars’ta karlı bir vakitte üşümenin adını olmayacak dua ya amin demenin faydası yok ya yine de denemeli bu yosmanın tadını. gözünü sevdiğim nevzat bir girdin idamlıktın çıktığındaysa şair bende mi tatsam ölüm denen şu illetin fışkısını dilinde tüy bitmesin emi şafakta gün geçirmeydin ya nar tanesi nur tanesi annesinin bir tanesi yazabilir miyim şimdi öylece şiir gibi şiiri adım kalmasada bir dizem be bir dizem dolanır mı dillerde adımın çıkacağından falan değil yazamadığımdan olsa gerek şiirin hasını entel dantel bozmaları çokca kendini okur oldu bu zamanlarda bendemi dalsam asma bahçelerindeki hurinin peşine biraz felsefe birazda ondan bundah harfler satın alıp yerleştirsem dizelere şair olur mu benden yok be! bir halt olmaz bizden ah ulan ilham perisi kaç kitap okuttun be bunca şiire kelime ezberletecek |
gereği yok...ŞAİR...yüreğinde hergün binlece kez doğar.....binlerce kez ölür...
umut usta...siz ölürseniz biz şiirsiz kalırız...nefessiz ve ufku görmeyen gözlerimizle ama....mavi kararır..deniz simsiyah....insan bir kez ölürken....hergün doğuyoruz yeniden UMUTCA...
cansın usta eyvallah...