savaş kan gözyaşı.. yeni yeniden birşeyler için (değişim devrim yenilikler) yola çıkmıştı tanrılar milenyum’a geçişi hazindi..ikibin’in gerisi ilerisi farketmese de umudu taşımak zorundaydı her yeni kriz ve nöbetler tekil olabiliyordu stres’in tahkimiyle ve saygıyı hep hakediyordu kavramları titreten eski yunan düşünün ki ne yüce bir armağandır khaos demesin kimse şeameti yazan tellal zevk-ü sefada inanın o da diyor ’’içinde ben olmadan / batsın bu dünya !’’ gözlerini açamadan ölür-dürülür çıkarsız varlıklar önce can diyenler mideleri taşla dolu bilin bakalım ’’bot-gaz’’ ne demek ? kadın ve çocuklar zarar görmesin diye şaşırtmaçlı sordum bebekleri saklayıp.. yanıtı: mülteci göçmen-düşmanlar kara’da ve deniz’de imha olunur hava yoluyla aklın bir yeri barış isteyen ölüleri bombaların üstüne yazıyor elbette kan yerde değil hafızada kalıyor bu aralar ’vay gidene’ diye bir söylenti dolaşır durur hiç gitmeyecek adaylar çatılarda gezer/yalvar yakar inmezler yaldızlı tozlu koltukta kedi şero kuyruğu kısmış uyur dünya gerçekten batıyor gelde âleme duyur... .. |
Barış yazan kalemini kutlarım...
......................... saygı ve selamlar..