ne zaman bir şaraba otursam Galata’da saplanır tam şurama kurşun gibi bir maraz birazını deniz üstlenir birazını geceden kalma poyraz
üşütür o küstah mırıltı? sokulur bir dala tünemiş kuşlar gibi sessizce bir eskici küfreder eski sevgililere uzaktan “ eskilere nayloooon” bilirsiniz kavmi bilinmeyen derin iniltiler gayet uzaktan gelir rengini çözemediğiniz sesler hep bir ahtır bilinçaltı esirliğinin hiç açıklanamayan esrarları vardır simit mesela? neden uzanır elin en yanmışlarına bir buhur mu tüter sanki eskiden kalma? neden birini öperken gözlerini kapar insan? nakaratı yarıda kesilmiş bir şarkının adını hatırlayan çıkmamıştır henüz! -denemesi bedava- ... ne zaman bir şaraba kurulsam Galata’da bir çöl getirir sanki serap bu algısal bir paradigmanın obsesif reenkarne sendromunun en can alıcı... anlayın özlem işte, özlem ve suyun hep iyi yanında büyür yeşil ağaçlar hırsınla birlikte uçuverir bir anda tüm olumsuzluklar çeker alır içindeki sızıyı hani dalgalar olmasa unutur limana bağlı gemi denizi tecrübe hayattaki en hayta gemi en demli çaydır hani
ne zaman bir şaraba kurulsam Galata’da hafiften ıslanır tenim buna biraz deniz sebeptir biraz tuzdaki nem takdir edersiniz ki temmuz ölmek için en iyi mevsimdir yazmak; biraz geçmişin tozlu raflarına baş döndürücü akrobat taklaları atmaktır hani duydunuz mu hiç bilginin temizleyemediği tek çöplük insan beyniymiş “duyduğuna inanan insanlar” “inandığını duyanların” bin katıymış -peki kabul buradaki asıl amaç okuru Galata’dan uzaklaştırmak-
anlamazsınız elbette çok normal okuduğunuz etten kemikten muaf bir şiir ve sakın suçlamayın onu ona gerektiğinden fazla değeri siz verdiniz! ve bunda da okuduklarınızdan çok şâirinden daha önce okuduklarınızdı izleniminiz istenen oydu : akıllara ağda! bir şiir gayet olmuştur metafiziğinin tezahürü mayasız ekmek hamuru gibi zihninin telaşını sulandırdığında
ne zaman bir şaraba dokunsam!Galata’da! ... .. . “Şarabın Sarhoşluğu” olabilir bu -saçma-şiirin adı pekala. -şiir kime ve nereye değeceği belli olmayan yakından atılıp uzaklaştıkça vuran silahtır biraz-
tuzu iyi de neyi eksik? hadi biraz da sosyoloji ekleyelim ve zihinleri sıfırladıktan sonra asıl konuya/ saadete gelelim
zevk için sokak hayvanlarını ezenlerden onlara eziyet edenlerden bahsedelim mi biraz ya da onlardan yeni bir nesil türetmeyi görev edinmiş azizlerden!
hangi cennetin adresini doğru bulacağız kapımızın önüne koyacak bir tas suyumuz yokken?
hangimizin en sevdiği, eşi, sevgilisi vs sadece “karın tokluğuna” onu ölene dek terketmeden korudu sevdi!
çöpe atacağımız yemek/ekmek artıkları kaç canlıyı doyurur? izlemediniz mi hâlâ o filmi merhametin alaca karanlığında otururken melekler
açlıktan ölse de hiç dilenen hayvan gören oldu mu? siz gururdan abideler
lütfen lütfen lütfen
en az insanlar kadar
vurduk yere ölmesin hayvanlar!
( SHGD - Sahipsiz Hayvanları koruma derneği “en iyi destek” ödülü
ÇEVRE VE SOKAK HAYVANLARI DERNEĞİ yılın şiiri ödülü
HAYTAB - Hayvan Hakları Koruma Federasyonu 2018 yılı onur ödülü
HAYKOD- Hayvanları Koruma Derneği en iyi katkı özel ödülü
( eminim ki muhakkak en azından bir kaç kişi araştıracaktır. hatta okumaya buradan başlayacaktır. Şairin kocaman bir yalancı olduğu gerçeği zaten aşikar. ama bu dernekler gerçekten var! hadi uzatın elinizi...)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şarabın Sarhoşluğu şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Şarabın Sarhoşluğu şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
GÖNÜL DOSTU; Çok çok güzel bir şiir, okuyanı etkileyici ve dokunaklı… Şiir güzellikler sunar… ............................................ Saygı ve selamlar..
Çok çok güzel bir şiir, okuyanı etkileyici ve dokunaklı…
Şiir güzellikler sunar…
............................................ Saygı ve selamlar..