Bir Akşamüstüboğuk bir akşam üstü ışığını yitirmiş bir yıldızla konuşuyorum belki bir papatyanın güzelliğini anlatıyorum ona belki bir kardelenin ne kadar özel olduğunu yada bir yağmur damlasının güzelliğini seni anlatıyorum belki senin en değerli varlığım olduğunu soğuk bir akşam karanlığında bir cadde de, bir özlemi arıyorum bütün basamaklarını yürüdüğüm bir köprüden geçiyorum saçları kaldırım taşlarına sürünen bir ayak sesi ve avazı çığlık çığlığa bir yalnızlık susarcasına göğsüm üstünde yıllanmış bir özlemin arasında yürüyorum sonra kaldırım taşlarını sayıyorum sanki bir çiçeğin yapraklarını okşar gibiyim yıpranmış bir çiçek gibi soğuktan üşüyen bir çiçeğe dokunuyorum sanki oysa acucumda yüzyıllık bir yalnızlık var fırtınalı rüzgarlardan başka kimsenin dokunmadığı gözlerim buğusunu yitirmiş bir dağ gibi ne maviyi görebiliyor artık nede güzel gülebiliyor her gece bir karanlığa yumuyorum sonra seni her yerde aradım sana "seni seviyorum" demek için aradım yatağımdan bir akşamüstü kalkıp su içe gibi aradım bir sahilde bir kum tanesini arar gibi aradım sonra bir yıldızın güzelliğinde buldum seni yıldıza sen diye baktım sen diye penceremden yatağıma aldım sen diye seni seviyorum dedim sarıldım, birlikte uyuduk uyandım, hala koynumda uyuyorsun gri bir akşamüstü bir yalnızlığa seni anlatıyorum ibrahim dalkılıç 06.04.2018 20.50 izmir |