GÜNEŞ ŞAKAĞINDAN ISLANIR
Güneş şakağından ıslanır,
Yağmur renkli bulutlarda Şimdi yalnızlık zamanı Şiir kokulu akşamlarda Bahara sitem kokan vahalar ekliyorum İçimde konuşuyor şarkılar Dalıp gidiyorum anıların yokuşlarında Dağların yalnızlığından çiçekler topluyorum Kırların ahenginde boy vermiş sevdalara Ne kadar büyük olsa da bir şey değişmiyor Bir mum alevi yalazında eriyen zaman gibi Tükeniyor sevgi. Önce saygı sonra aşk bitermiş O sevmediğin ot, Yalnızlık! Burnunun dibinde bitermiş. Varlığı ruhunun tüm dehlizlerine sinse de nafile İnsan unuttuktan sonra güllerin kaderine dönüyor aşk. Bir masal oluyor vuslat, ömrün baharında Hayal aynada, Gül dalında Kalp, yarin bir sözüyle Kırılırmış. Kan renginde geceye kelepçe takılırken Yanisi kalmamış sözlerin Kirpiklerin gölgesinde yaşlanıyor gözlerim Çölde bir üveyik ağlıyor düşler kanarken Benim sevdam umuttu oysa Yaralı yalnızlığıma Hüseyin Özbay |