VAKİT GEÇ OLMADANÜç zamanlı hayatın çenesi bağlı şairi Diyorlar ki bu devir ihtilaline zor Yahut gecikmişsin gelmeye Hâlbuki deniz gözlü bir nazım diyecektim Velev ki öğrenecektim daha yazmayı İki mısralık beytinde necip bir üstadın Birliklerinde ayrı, aynılıkları aykırı Hep aynı kızıl elmanın tadı dudakları Ve yar deyip tutturdukları Aynı hilalin battığı dağlar Peki, neden durup durup ağlar Cesareti malum atsız Nihal Köpürecekse şu deniz Ve yürüyecekse üzerimize fevç fevç Köroğlu’nu önüne katıp Toros Ve püskürecekse yeniden ağrı Bileğime kuvvet Ya Rab Çeliği büken atanın torunu Ve kurdu dost edinen beçkan soyu Kim uydursa yalanı atasına İğneyle kazsın kuyusunu Dağ başında nöbeti tutan er Nice şehit seninle pusuda Düşmanın tavşan uykusunu bekler Magosa’da sızlayan kemik Erzurum’daki dadaşın kanında titrer Yürü ya Kulum de aklı veren Mevla Küskün kirpiklerimizi kurula bir defa Ve şu bildik altı bacaklı yıldıza Eğilen başımızı yıldızımızla parlat Aydınlat yolumuzu bir daha Düşen her damla Rahmetin besmelem Çıkan her felakette salahım sen Ve birde atamın kanının kaynayan zerresi Nefesimde sesime güç veren Değil mi ki kalemimin tek sahibi Öyleyse ölümle nikâhımın şahidi Ve tek yolumu gözleyensin sen Turab deyip emanet bildiğim Küllerinden doğar aziz milletim Düşürme bakışını toprağına Sattırma avuç içi vatanımı Dost kılıklı kılıksız düşmanıma Aldılar şanını parça parça Sonra imanını çaldılar usulca Bak anan bir uçta baban borçta Yuğ şu uyanmaz gözünü Mübarek nisan yağmuruyla… |
Gönlünüze sağlık Asran Hanım...